Prescience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prescience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prescience Nedir?

Prescience, geleceği önceden tahmin etme veya öngörme yeteneği anlamına gelir. Bu kelime, çoğunlukla psişik veya mistik güçlerle ilişkilendirilir.

Prescience ile ilgili 20 Örnek Cümle:

1. Prescience is a rare and mysterious ability.
   (Tahmin etme gücü, nadir ve gizemli bir yetenektir.)

2. Some people believe in the power of prescience.
   (Bazı insanlar, tahmin etme gücüne inanır.)

3. He claimed to have prescience about the stock market crash.
   (Stok piyasası çöküşü hakkında önceden tahmin gücü olduğunu iddia etti.)

4. The psychic demonstrated her prescience by predicting the outcome of the election.
   (Psişik, seçim sonucunu tahmin ederek öngörü yeteneğini gösterdi.)

5. His prescience allowed him to anticipate the changes in the industry.
   (Tahmin gücü, endüstrideki değişiklikleri önceden tahmin etmesine izin verdi.)

6. She had a moment of prescience and knew exactly what was going to happen.
   (Bir anlık tahmin gücüne sahipti ve tam olarak ne olacağını biliyordu.)

7. The old woman claimed to have prescience of her own death.
   (Yaşlı kadın, ölümü hakkında kendi önceden tahmin gücüne sahip olduğunu iddia etti.)

8. The movie depicted a futuristic society where prescience was a common ability.
   (Film, tahmin gücünün yaygın bir yetenek olduğu bir gelecekteki toplumu betimliyordu.)

9. Many people seek the help of psychics for their prescience.
   (Birçok insan, psişiklerin öngörü yeteneği için yardım arar.)

10. The detective used his prescience to solve the crime.
    (Dedektif, suçu çözmek için tahmin gücünü kullandı.)

11. Some people claim to have prescience dreams that come true.
    (Bazı insanlar, gerçekleşen önceden tahmin edilmiş rüyalara sahip olduklarını iddia ederler.)

12. The fortune teller used her prescience to predict the future of her clients.
    (F

al bakalım…

13. The scientist’s research on precognition and prescience was met with skepticism.
    (Bilim adamının önceden hissetme ve tahmin gücü üzerine yaptığı araştırmalar, şüpheyle karşılandı.)

14. The novel featured a character with the ability of prescience, who could see into the future.
    (Roman, geleceğe bakabilen bir öngörü yeteneği olan bir karaktere sahipti.)

15. The psychic’s prescience was put to the test when she was asked to predict the outcome of a sporting event.
    (Psişik, bir spor etkinliğinin sonucunu tahmin etmesi istendiğinde öngörü yeteneği sınandı.)

16. Many cultures throughout history have believed in the power of prescience and prophecy.
    (Tarih boyunca birçok kültür, tahmin gücüne ve kehanete inanmıştır.)

17. The psychic’s prescience was attributed to her heightened intuition and spiritual connection.
    (Psişik, gelişmiş sezgi ve ruhsal bağlantısı sayesinde tahmin gücüne sahip olduğu düşünüldü.)

18. The author’s prescience in predicting societal changes made her work highly regarded.
    (Yazarın, toplumsal değişiklikleri önceden tahmin etme gücü, eserlerinin yüksek saygınlığa sahip olmasına neden oldu.)

19. Some skeptics dismiss prescience as nothing more than coincidence or luck.
    (Bazı şüpheci insanlar, tahmin gücünü tesadüf veya şans olarak görürler.)

20. The idea of prescience has fascinated people for centuries, inspiring countless works of art and literature.
    (Tahmin gücü fikri yüzyıllardır insanları büyülemiş, sayısız sanat eseri ve edebiyat eseri ortaya çıkarmıştır.)