Prenup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prenup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prenup Nedir?

Prenup, kısaltılmış haliyle “prenuptial agreement” yani evlilik öncesi sözleşme anlamına gelir. Bu sözleşme, evlenmeden önce çiftlerin mal varlıklarını ve finansal haklarını belirlemek için hazırlanır. Prenup, çiftlerin boşanma durumunda mal paylaşımı ve maddi konulardaki anlaşmazlıkları önlemek için önemli bir araçtır.

Örnek Cümleler:

1. I’m getting married next month, so my lawyer and I are working on a prenup to protect my assets. (Önümüzdeki ay evleniyorum, bu yüzden avukatım ve ben varlıklarımı korumak için bir prenup hazırlıyoruz.)
2. Although my fiancé and I love each other, we want to sign a prenup just in case things don’t work out. (Nişanlım ve ben birbirimizi sevsek de, işler yolunda gitmezse diye bir prenup imzalamak istiyoruz.)
3. Many celebrities opt for prenups to protect their fortunes in case of divorce. (Çoğu ünlü, boşanma durumunda servetlerini korumak için prenup tercih ediyor.)
4. A prenup can outline how a couple’s assets will be divided in the event of divorce or death. (Bir prenup, bir çiftin varlıklarının boşanma veya ölüm durumunda nasıl bölüneceğini belirleyebilir.)
5. Without a prenup, you could be putting your financial future at risk in the event of a divorce. (Bir prenup olmadan, bir boşanma durumunda finansal geleceğinizi riske atabilirsiniz.)
6. My parents insisted that my fiancé and I sign a prenup before getting married. (Ebeveynlerim, nişanlım ve ben evlenmeden önce bir prenup imzalamamızı ısrarla istedi.)
7. It’s important to have a prenup if one or both parties have significant assets or debts. (Bir veya her iki tarafın da önemli varlıkları veya borçları varsa bir prenup’a sahip olmak önemlidir.)
8. My lawyer recommended that I get a prenup to protect my business interests. (Avukatım, iş çıkarlarımı korumak için bir prenup almayı önerdi.)
9. A prenup can also address issues such as alimony and spousal support. (Bir prenup, nafaka ve eş desteği gibi konulara da değinebilir.)
10. My fiancé and I discussed the terms of our prenup and came to an agreement that we were both comfortable with. (Nişanlım ve ben prenup koşullarını görüştük ve her

ikimizin de rahat hissettiği bir anlaşmaya vardık.)
11. Some people think that signing a prenup is unromantic, but I think it’s practical. (Bazı insanlar prenup imzalamayı romantik olmayan bir şey olarak düşünse de, ben bunun pratik olduğunu düşünüyorum.)

12. A prenup can help avoid lengthy and costly legal battles in the event of a divorce. (Bir prenup, bir boşanma durumunda uzun ve pahalı yasal savaşları önlemeye yardımcı olabilir.)
13. My fiancé and I plan to update our prenup periodically as our financial situation changes. (Nişanlım ve ben, finansal durumumuz değiştikçe prenup’ımızı periyodik olarak güncelleme planı yapıyoruz.)
14. It’s important to consult with a lawyer who has experience in drafting prenups to ensure that it’s legally binding. (Hukuken bağlayıcı olduğundan emin olmak için prenup hazırlama konusunda deneyimli bir avukatla danışmak önemlidir.)
15. My fiancé and I had some disagreements while negotiating the terms of our prenup, but we were able to work them out. (Nişanlım ve ben prenup koşullarını müzakere ederken bazı anlaşmazlıklar yaşadık, ancak onları çözebildik.)
16. Some states have laws that regulate prenups, so it’s important to research the laws in your state before drafting one. (Bazı eyaletlerde prenup’ları düzenleyen yasalar var, bu nedenle bir tane hazırlamadan önce eyaletinizdeki yasaları araştırmak önemlidir.)
17. If you have children from a previous relationship, a prenup can ensure that their inheritance is protected. (Önceki bir ilişkiden çocuklarınız varsa, bir prenup onların miraslarının korunduğundan emin olabilir.)
18. My fiancé and I plan to sign our prenup a few weeks before the wedding. (Nişanlım ve ben prenup’ımızı düğünden birkaç hafta önce imzalamayı planlıyoruz.)
19. A prenup can also address issues such as property division and business ownership. (Bir prenup, mal paylaşımı ve iş sahipliği gibi konulara da değinebilir.)
20. My fiancé and I see a prenup as a way to protect our individual financial interests while still building a life together. (Nişanlım ve ben, bir prenup’ı, birlikte bir hayat kurarken kendi finansal çıkarlarımızı korumanın bir yolu olarak görüyoruz.)