Prelude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prelude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prelude Nedir?

Prelude, kelime anlamı olarak “önsöz” veya “giriş” anlamına gelir. Genellikle bir eserin başında yer alan açıklama, tanıtım veya özet niteliğindeki bölümdür.

Örnek Cümleler:

1. The prelude to the concert was a beautiful performance by the orchestra. (Konserin öncesindeki giriş orkestranın güzel bir performansıydı.)
2. She wrote a prelude to the novel to give readers an idea of what was to come. (Romanın önsözünü yazdı, okuyuculara nelerin geleceği hakkında bir fikir vermek için.)
3. The prelude to the movie was an exciting trailer that left the audience wanting more. (Filmin girişindeki özet heyecan verici bir fragmandı, izleyiciler daha fazlasını istediler.)
4. The prelude to the speech was a humorous anecdote that broke the ice with the audience. (Konuşmanın başlangıcındaki giriş bir esprili anekdotla başladı, izleyicilerle buzları kırdı.)
5. The prelude to the meeting was a brief presentation outlining the agenda. (Toplantının öncesindeki giriş, gündemi anlatan kısa bir sunumdu.)
6. The prelude to the wedding was a beautiful ceremony where the couple exchanged rings. (Düğünün öncesindeki giriş, çiftin yüzüklerini değiştirdiği güzel bir törendi.)
7. The prelude to the trip was a lot of planning and preparation. (Gezi öncesindeki giriş, birçok planlama ve hazırlık gerektirdi.)
8. The prelude to the play was a dimming of the lights and the lowering of the curtain. (Oyunun öncesindeki giriş, ışıkların kısılması ve perdenin indirilmesiydi.)
9. The prelude to the book was a dedication to the author’s mother. (Kitabın önsözü, yazarın annesine ithaf edildi.)
10. The prelude to the party was a lot of decorating and food preparation. (Partinin öncesindeki giriş, birçok süsleme ve yemek hazırlama işi gerektirdi.)
11. The prelude to the competition was a warm-up session to get the athletes ready. (Yarışmanın öncesindeki giriş, sporcuları hazırlamak için bir ısınma seansıydı.)
12. The prelude to the exhibition was a tour of the gallery to introduce the artists. (Serginin öncesindeki giriş, sanatçıları tanıtmak için galeri turuydu.)
13. The prelude to the holiday season was a lot of shopping and decorating. (Tatil sezonunun öncesindeki giriş, birçok alışveriş ve süsleme işi gerektirdi.)
14. The prelude to the interview was a review of the candidate’s resume. (Mülakatın öncesindeki giriş, adayın özgeçmişinin gözden

geçirilmesiydi.)
15. The prelude to the performance was a sound check to make sure everything was working properly. (Performansın öncesindeki giriş, her şeyin düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için bir ses kontrolüydü.)

16. The prelude to the ceremony was a procession of the bridal party. (Törenin öncesindeki giriş, gelin takımının geçişiyle başladı.)
17. The prelude to the game was the national anthem. (Oyunun öncesindeki giriş, milli marşın okunmasıydı.)
18. The prelude to the lecture was an introduction of the speaker and his credentials. (Dersin öncesindeki giriş, konuşmacının tanıtımı ve referanslarıydı.)
19. The prelude to the festival was a parade through the streets. (Festivalin öncesindeki giriş, sokaklarda yapılan bir geçit töreniydi.)
20. The prelude to the concert was a buzz of excitement in the air as people took their seats. (Konserin öncesindeki giriş, insanların yerlerini alırken havada bir heyecan vardı.)