Preliminary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preliminary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preliminary

Preliminary, “ön hazırlık” veya “öncül” anlamına gelir. Genellikle bir planlama veya hazırlık aşamasında yapılan işlemleri tanımlamak için kullanılır.

1. The team conducted a preliminary analysis before starting the project. (Takım, projeye başlamadan önce bir ön analiz yaptı.)
2. I have only seen the preliminary draft of the report so far. (Raporun sadece ön taslağını gördüm şimdiye kadar.)
3. They decided to hold a preliminary meeting to discuss the agenda. (Gündemi tartışmak için bir ön toplantı yapmaya karar verdiler.)
4. The company conducted a preliminary study on the market before launching its new product. (Şirket, yeni ürününü piyasaya sürmeden önce pazarda bir ön çalışma yaptı.)
5. The preliminary results of the experiment showed promising results. (Deneyin ön sonuçları umut verici sonuçlar gösterdi.)
6. We need to complete some preliminary tasks before we can start the main project. (Ana projeye başlamadan önce bazı ön görevleri tamamlamamız gerekiyor.)
7. The athlete had to go through a preliminary round before qualifying for the finals. (Sporcu, finallere katılmadan önce bir ön tur geçmek zorundaydı.)
8. The researchers conducted a preliminary survey to gather data for their study. (Araştırmacılar, çalışmaları için veri toplamak için bir ön araştırma yaptılar.)
9. The preliminary design of the building was presented to the clients for their feedback. (Bina’nın ön tasarımı müşterilere geri bildirimleri için sunuldu.)
10. The team conducted a preliminary assessment of the situation before making a decision. (Takım, karar vermeden önce durumun ön bir değerlendirmesini yaptı.)
11. The preliminary hearing was held to determine if there was enough evidence to go to trial. (Yeterli delil olup olmadığını belirlemek için ön duruşma yapıldı.)
12. The company conducted a preliminary investigation into the allegations against the employee. (Şirket, çalışan hakkındaki iddialarla ilgili bir ön soruşturma yaptı.)
13. The preliminary estimate for the project was higher than expected. (Projeye ilişkin ön tahmin beklenenden daha yüksekti.)
14. The team had to complete a preliminary course before starting the advanced training. (Takım, ileri eğitime başlamadan önce bir ön kurs tamamlamak zorundaydı.)
15. The preliminary stage of the project involved gathering information about the target audience. (Projenin ön aşaması, hedef kitle hakkında bilgi toplamayı içeriyordu.)
16. The preliminary drawings for the new product were presented to the board of directors. (Yeni ürüne ilişkin ön çizimler yönetim kuruluna sunuldu.)
17. The preliminary negotiations went smoothly, but there are still some details to be worked out. (Ön görüşmeler sorunsuz geçti, ancak hala bazı detaylar üzerinde çalışıl

18. The preliminary findings of the research project were presented at the conference. (Araştırma projesinin ön bulguları konferansta sunuldu.)
19. The preliminary testing of the software showed some minor issues that need to be fixed. (Yazılımın ön testleri bazı küçük sorunları ortaya çıkardı ve düzeltilmesi gerekiyor.)
20. The preliminary report was submitted to the committee for review and feedback. (Ön rapor, komiteye inceleme ve geri bildirim için sunuldu.)

Overall, preliminary refers to the initial or preparatory stages of a project or process, where a basic level of analysis, planning, or investigation is conducted before moving on to the main stages.