Pothole İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pothole İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pothole Nedir?

Pothole, Türkçe karşılığı çukur veya çukurcuk olan, yolda oluşan çukur, çukurcuk veya oyuklardır. Bu oluşumlar, genellikle yol yüzeyindeki hasar nedeniyle meydana gelir ve araçlar için bir tehlike oluşturabilir.

Örnek Cümleler:


1. Driving on this road is difficult because there are so many potholes. (Bu yolda araba kullanmak zor çünkü çok sayıda çukur var.)
2. The pothole was so deep that it damaged the car’s suspension. (Çukurcuk o kadar derindi ki arabanın süspansiyonunu zarar verdi.)
3. The city is working to repair all the potholes before winter. (Kent, kış gelmeden önce tüm çukurları tamir etmek için çalışıyor.)
4. The potholes in the parking lot make it difficult to find a smooth surface to park on. (Park yeri çukurları, araba park etmek için düz bir yüzey bulmayı zorlaştırıyor.)
5. She swerved to avoid a pothole and almost hit a pedestrian. (Çukurdan kaçınmak için yana yattı ve neredeyse bir yaya çarptı.)
6. The potholes on this road are a hazard to cyclists. (Bu yoldaki çukurlar bisiklet sürücüleri için bir tehlike oluşturuyor.)
7. The potholes have caused damage to many cars in this neighborhood. (Çukurlar, bu mahallede birçok araca zarar verdi.)
8. The government should allocate more funds to repair potholes on major roads. (Hükümet, ana yollardaki çukurları tamir etmek için daha fazla fon tahsis etmelidir.)
9. The pothole was so large that it had to be filled with several bags of asphalt. (Çukurcuk o kadar büyüktü ki birkaç çuval asfaltla doldurulması gerekiyordu.)
10. The potholes on the highway are causing traffic delays. (Otoyoldaki çukurlar, trafik gecikmelerine neden oluyor.)
11. We hit a pothole and got a flat tire. (Bir çukura çarptık ve lastiğimiz patladı.)
12. The potholes are a result of years of neglect and lack of maintenance. (Çukurlar, yıllar boyunca ihmal ve bakım eksikliğinin sonucudur.)
13. The city council is holding a meeting to discuss ways to prevent potholes from forming. (Belediye meclisi, çukurların oluşmasını önlemek için yolları tartışmak için bir toplantı düzenliyor.)
14. The potholes on this road are a nightmare for delivery trucks. (Bu yoldaki çukurlar, teslimat kamyonları için bir kabus.)
15. The pothole was filled with gravel as a temporary solution. (Çukurcuk, geçici bir çözüm olarak çakı

  1. The potholes are more likely to form in areas with frequent freeze-thaw cycles. (Çukurlar, sık sık donma-çözülme döngüleri olan bölgelerde daha olasıdır.)
  2. The city is using a new technology to detect and repair potholes more efficiently. (Kent, çukurları daha verimli bir şekilde tespit etmek ve tamir etmek için yeni bir teknoloji kullanıyor.)
  3. The potholes on this road are causing noise pollution for nearby residents. (Bu yoldaki çukurlar, yakındaki sakinler için gürültü kirliliğine neden oluyor.)
  4. The potholes make it difficult for emergency vehicles to reach their destinations quickly. (Çukurlar, acil durum araçlarının hızlı bir şekilde hedeflerine ulaşmasını zorlaştırıyor.)
  5. The city should prioritize repairing potholes on roads with heavy traffic. (Kent, yoğun trafikli yollardaki çukurları tamir etmeyi öncelikli hale getirmelidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.