Postpone İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Postpone İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Postpone İle İlgili Cümleler

Postpone kelimesi Türkçe’de “ertelemek” anlamına gelir. Bu kelime, özellikle planların değişmesi veya bir etkinliğin ertelenmesi durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I’m going to have to postpone our meeting until next week. (Toplantımızı gelecek haftaya ertelemek zorundayım.)
2. The concert has been postponed due to bad weather. (Konser kötü hava koşulları nedeniyle ertelendi.)
3. We decided to postpone the wedding until the pandemic is over. (Pandemi bitene kadar düğünü ertelemeye karar verdik.)
4. I don’t want to postpone this any longer, let’s get it done now. (Bunu daha fazla ertelemek istemiyorum, hemen halledelim.)
5. The launch of the new product has been postponed indefinitely. (Yeni ürünün piyasaya sürülmesi belirsiz bir tarihe ertelendi.)
6. The doctor advised me to postpone my surgery until I feel better. (Doktor ameliyatımı daha iyi hissettiğim zamana kadar ertelememi önerdi.)
7. We had to postpone our vacation due to unexpected circumstances. (Beklenmedik durumlar nedeniyle tatilimizi ertelemek zorunda kaldık.)
8. The team captain decided to postpone the game because of the heavy rain. (Takım kaptanı aşırı yağmur nedeniyle maçı ertelemeye karar verdi.)
9. The deadline has been postponed by one week. (Son tarih bir hafta ertelendi.)
10. She asked to postpone the interview until next month. (Röportajı gelecek ayaya kadar ertelemeyi istedi.)
11. We need to postpone the project until we get more funding. (Daha fazla finansman elde edene kadar projeyi ertelememiz gerekiyor.)
12. The wedding was postponed for a year due to a family emergency. (Düğün bir aile acil durumu nedeniyle bir yıl ertelendi.)
13. I had to postpone my trip because of a work commitment. (İşle ilgili bir zorunluluk nedeniyle seyahatimi ertelemek zorunda kaldım.)
14. The concert was postponed to next month. (Konser gelecek ay için ertelendi.)
15. Let’s postpone the decision until we have more information. (Daha fazla bilgiye sahip olana kadar kararı erteleyelim.)
16. The company decided to postpone the product launch until they can resolve some issues. (Şirket, bazı sorunları çözene kadar ürün lansmanını ertelemeye karar verdi.)
17. They had to postpone the flight due to mechanical issues. (Mekanik sorunlar nedeniyle uçuşu ertelemek zorunda kaldılar.)
18. The event was postponed until further notice. (Etkinlik ileri bir tarihe kadar ertelendi.)
19. I’m sorry, I have to postpone our dinner plans

20. The committee decided to postpone the vote on the proposal until the next meeting. (Komite, öneri üzerindeki oylamayı bir sonraki toplantıya kadar ertelemeye karar verdi.)