Portly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Portly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Portly Nedir?

Portly, Türkçe karşılığı olarak “tombul” veya “şişman” anlamına gelen bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

1. She was quite portly and struggled to climb up the stairs. (O oldukça tombuldu ve merdivenleri çıkmakta zorlandı.)
2. The portly man ordered a large pizza all for himself. (Tombul adam büyük bir pizzayı sadece kendisi için sipariş etti.)
3. The portly cat could barely fit through the cat flap. (Tombul kedi kedi kapısından neredeyse sığamadı.)
4. The portly comedian always made jokes about his own weight. (Tombul komedyen her zaman kendi kilosuyla ilgili şakalar yapardı.)
5. The portly baby giggled as she bounced on her mother’s lap. (Tombul bebek annesinin kucağında zıplarken kıkırdadı.)
6. The portly dog loved to laze around in the sun all day. (Tombul köpek bütün gün güneşte takılmayı seviyordu.)
7. The portly man struggled to find clothes that fit him properly. (Tombul adam kendisine uygun giysi bulmakta zorlandı.)
8. The portly woman enjoyed cooking and trying new recipes. (Tombul kadın yemek yapmaktan ve yeni tarifler denemekten keyif aldı.)
9. The portly boy was always the last one to finish running laps in gym class. (Tombul çocuk her zaman spor dersinde koşuları en son bitirenlerden biriydi.)
10. The portly businessman had a reputation for indulging in lavish meals and fine wine. (Tombul iş adamı, gösterişli yemeklere ve kaliteli şaraplara düşkünlüğüyle ün kazanmıştı.)
11. The portly cat slept soundly on the windowsill, soaking up the warm sunlight. (Tombul kedi pencere pervazında huzurlu bir şekilde uyurken, sıcak güneşin keyfini çıkarıyordu.)
12. The portly chef prepared a delicious feast for his guests. (Tombul şef, misafirleri için lezzetli bir ziyafet hazırladı.)
13. The portly man waddled down the street, his belly jiggling with each step. (Tombul adam sokakta sallanan karnıyla ilerledi.)
14. The portly baby elephant trump

eted happily as she played with her mother. (Tombul bebek fil annesiyle oynarken neşeyle trompet çaldı.)
15. The portly Santa Claus laughed heartily as he handed out presents to the children. (Tombul Noel Baba, çocuklara hediye dağıtırken kahkahalarla güldü.)

  1. The portly man was often mistaken for being pregnant due to his round belly. (Tombul adam, yuvarlak karnı nedeniyle sık sık hamile sanılıyordu.)
  2. The portly woman enjoyed going to the buffet and loading up her plate with all kinds of food. (Tombul kadın büfeye gitmekten ve tabağına her türlü yiyeceği yüklemekten keyif aldı.)
  3. The portly rabbit lazily hopped around the garden, nibbling on bits of grass. (Tombul tavşan bahçede tembelce hoplayıp zıplarken, çim parçalarını kemiriyordu.)
  4. The portly man was forced to buy a new wardrobe after gaining weight. (Tombul adam kilo aldıktan sonra yeni bir gardırop satın almak zorunda kaldı.)
  5. The portly pig rolled around in the mud, oinking happily. (Tombul domuz, mutluca hırıldayarak çamurda yuvarlandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.