Polite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Polite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Polite (Kibar) Nedir?

Polite kelimesi, nazik, kibar, nezaketli ve saygılı anlamlarına gelir. İnsanlar arasındaki ilişkilerde kullanılan bir kelime olarak genellikle sosyal etkileşimlerde kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. It’s polite to say “please” and “thank you”. (Lütfen” ve “teşekkür ederim” demek kibardır.)
  2. I always try to be polite to my elders. (Yaşça büyüklerime her zaman kibar olmaya çalışırım.)
  3. She has very polite manners. (O, çok kibar bir şekilde davranır.)
  4. He greeted me politely when I walked into the room. (Oda içine girdiğimde beni kibar bir şekilde karşıladı.)
  5. It is polite to hold the door open for someone behind you. (Arkandan gelen birine kapıyı açık tutmak kibardır.)
  6. She was polite enough to offer me a seat. (Bana bir koltuk teklif etmek kibarca yeterliydi.)
  7. They were very polite to their guests. (Konuklarına karşı çok kibardılar.)
  8. It’s not polite to interrupt someone when they’re talking. (Birisi konuşurken kesmek kibar değildir.)
  9. She politely declined the offer. (Teklifi nazikçe geri çevirdi.)
  10. He apologized politely for being late. (Geç kaldığı için kibarca özür diledi.)
  11. It’s polite to wait for others before starting to eat. (Yemek yemeye başlamadan önce diğerlerinin gelmesini beklemek kibardır.)
  12. She thanked him politely for the gift. (Hediyesi için ona kibarca teşekkür etti.)
  13. It’s polite to let someone know if you’re running late. (Geç kalıyorsanız birine haber vermek kibardır.)
  14. He was very polite when he asked for directions. (Yön tarifi sorduğunda çok kibardı.)
  15. She politely requested that they keep the noise down. (Ses seviyesini düşürmelerini nazikçe istedi.)
  16. It’s polite to introduce yourself when meeting someone for the first time. (İlk kez biriyle tanıştığınızda kendinizi tanıtmak kibardır.)
  17. He always speaks politely to his coworkers. (İş arkadaşlarına her zaman kibar bir şekilde konuşur.)
  18. She wrote a polite letter of complaint to the company. (Şirkete nazik bir şikayet mektubu yazdı.)
  19. It’s polite to give up your seat on the bus to an elderly or pregnant person. (Otobüste yaşlı veya hamile birine yer vermek kibardır.)
  20. She politely reminded him of their appointment. (Randevularını nazikçe hatırlattı.)
  1. It’s polite to knock on the door before entering someone’s room. (Birinin odasına girmeden önce kapıyı çalmak kibardır.)
  2. She was always polite to her teachers. (Öğretmenlerine her zaman kibar davrandı.)
  3. He politely asked if he could borrow my pen. (Kalemimi ödünç alıp alamayacağını kibarca sordu.)
  4. It’s polite to say “excuse me” when you need to get past someone. (Biriyle karşılaştığınızda “pardon” demek kibardır.)
  5. She thanked the waiter politely when he brought their food. (Yemeği getiren garsona kibarca teşekkür etti.)
  6. It’s polite to cover your mouth when you cough or sneeze. (Öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda ağzınızı örtmek kibardır.)
  7. He spoke politely even when he was angry. (Kızgın olduğunda bile kibar bir şekilde konuştu.)
  8. She apologized politely for forgetting their anniversary. (Yıldönümlerini unuttuğu için kibarca özür diledi.)
  9. It’s polite to offer a helping hand when someone needs it. (Biri yardıma ihtiyacı olduğunda yardım teklif etmek kibardır.)
  10. She always ends her emails with a polite closing. (E-postalarını her zaman kibar bir kapanışla bitirir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.