Pointedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pointedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pointedly

Pointedly, Türkçe anlamıyla “belirgin bir şekilde” anlamına gelir. Bir şeyin özellikle dikkat çekici bir şekilde belirtilmesini ifade eder. Aşağıda, “pointedly” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

1. Pointedly ignoring her question, he changed the subject. (Sorusunu açıkça görmezden gelerek konuyu değiştirdi.)
2. She pointedly remarked that she had never seen such a messy room. (Hiç bu kadar dağınık bir oda görmediğini belirgin bir şekilde belirtti.)
3. The teacher pointedly reminded the students to turn in their homework by the end of the day. (Öğretmen öğrencilere, ödevlerini günün sonunda teslim etmeleri gerektiğini açıkça hatırlattı.)
4. He pointedly refused to help her, even though he had nothing else to do. (Hiçbir şey yapacak bir şeyi olmamasına rağmen, ona yardım etmeyi açıkça reddetti.)
5. She pointedly mentioned that she was single and not interested in dating. (Bekar olduğunu ve flört etmeye ilgi duymadığını belirgin bir şekilde söyledi.)
6. The politician pointedly avoided answering the question about his controversial statements. (Soru kendisine yöneltilince, tartışmalı açıklamaları hakkında cevap vermekten açıkça kaçındı.)
7. He pointedly asked if she had forgotten their anniversary, knowing that she had. (Bunu bildiği için, yıldönümlerini unutup unutmadığını açıkça sordu.)
8. The judge pointedly warned the defendant that his behavior would not be tolerated in court. (Hakim, davranışının mahkemede tolere edilmeyeceği konusunda sanığı belirgin bir şekilde uyardı.)
9. She pointedly mentioned that she had worked hard to achieve her success. (Başarısına ulaşmak için sıkı çalıştığını belirgin bir şekilde söyledi.)
10. He pointedly criticized her for not doing her job properly. (İşini düzgün yapmadığı için onu açıkça

11. The director pointedly praised the actor for his outstanding performance in the movie. (Yönetmen, oyuncunun filmindeki mükemmel performansı için belirgin bir şekilde övdü.)
12. She pointedly asked him if he had ever considered her feelings. (Duygularını hiç düşündüğünü açıkça sordu.)
13. The company pointedly stated that they would not be able to meet the deadline. (Şirket, son teslim tarihine yetişemeyeceklerini açıkça belirtti.)
14. He pointedly pointed out her mistake in front of everyone. (Herkesin önünde hatasını belirgin bir şekilde işaret etti.)
15. The journalist pointedly asked the politician about his involvement in the scandal. (Gazeteci, siyasetçinin skandalda rol alıp almadığı konusunda açıkça sordu.)
16. She pointedly ignored his rude comment and continued with the conversation. (Kabalık yorumunu açıkça görmezden gelerek konuşmasına devam etti.)
17. The employee pointedly asked for a raise, citing his excellent performance. (Mükemmel performansını belirterek, bir zam talep etti açıkça.)
18. He pointedly asked the waiter if the food was fresh. (Yemeğin taze olup olmadığını açıkça sordu.)
19. The professor pointedly reminded the class about the upcoming exam. (Yaklaşan sınavı belirgin bir şekilde hatırlattı.)
20. She pointedly told him that she was not interested in hearing his excuses. (Bahanelerini dinlemek istemediğini açıkça söyledi.)