Plunging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plunging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plunging İle İlgili Cümleler

Plunging, İngilizce bir fiil olan “plunge” kelimesinin -ing takısı eklenerek oluşturulmuş bir sıfat halidir ve “daldırma” veya “çok hızlı bir şekilde düşme” anlamını taşır.

  1. The diver made a plunging leap into the deep pool. (Dalgıç derin havuza daldı.)
  2. The stock market suffered a plunging drop in value. (Hisse senedi piyasası değerinde hızlı bir düşüş yaşadı.)
  3. The plane made a plunging descent towards the runway. (Uçak pistteki inişe hızla başladı.)
  4. The athlete made a plunging sprint towards the finish line. (Sporcu bitiş çizgisine doğru hızla koştu.)
  5. The plunging neckline of her dress caused quite a stir. (Elbisesinin dekoltesi oldukça dikkat çekti.)
  6. The bungee jumper enjoyed the plunging sensation of free fall. (Bungee jumper serbest düşüşün daldırıcı hissini sevdi.)
  7. The plunging river rapids provided an exciting rafting experience. (Akıntılı nehirdeki dalgalar rafting deneyimi için heyecan vericiydi.)
  8. The car made a plunging turn around the sharp corner. (Araba keskin virajda hızla dönüş yaptı.)
  9. The climber made a plunging descent down the steep cliff. (Tırmanıcı dik kayalıklardan hızla indi.)
  10. The plunging temperature made it difficult to go outside. (Düşen sıcaklık dışarıda olmayı zorlaştırdı.)
  11. The economy was hit by a plunging recession. (Ekonomi hızla gerileyen bir durgunlukla karşı karşıya kaldı.)
  12. The skier made a plunging descent down the snowy slope. (Kayakçı karlı yamaçtan hızla aşağıya indi.)
  13. The plunging waterfalls provided a beautiful sight to behold. (Düşen şelaleler görülmeye değer güzellikteydi.)
  14. The ship made a plunging motion in the rough sea. (Gemi dalgalı denizde sarsıntılı bir hareket yaptı.)
  15. The roller coaster made a plunging drop down the steep track. (Lunapark treni dik raylardan hızla aşağı düştü.)
  16. The plunging jet fighter made a swift maneuver to evade enemy fire. (Hızla alçalan jet savaş uçağı düşman ateşinden kaçmak için hızlı bir manevra yaptı.)
  17. The hiker made a plunging descent down the rugged mountain trail. (Doğa yürüyüşçüsü kayalık dağ yolunda hızla aşağıya indi.)
  18. The plunging sales figures indicated a need for a change in strategy. (Düşen satış rakamları stratejide bir değişiklik gerektirdiğini gösterdi.)
  19. The plunging neckline of the
  1. The plunging neckline of the dress was too revealing for the formal event. (Elbisenin dekoltesi resmi etkinlik için çok açıktı.)
  2. The parachutist experienced a moment of fear during the plunging free fall. (Paraşütçü, hızla düşerken bir an için korku yaşadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.