Plonker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plonker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plonker

Plonker, İngilizce argo bir kelime olup, “aptal” veya “salak” anlamına gelir. Aşağıda Plonker kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanıldığı örnekler bulunmaktadır:

  1. Don’t be such a plonker, you know that’s not the right way to do it. (Aptal olma, bu doğru bir yol değil, biliyorsun.)
  2. I can’t believe I just did that, what a plonker! (Bunu yaptığıma inanamıyorum, ne salakmışım!)
  3. He’s a bit of a plonker, but he means well. (O biraz aptal ama niyeti iyi.)
  4. You’re such a plonker for forgetting your keys again! (Anahtarlarını tekrar unuttuğun için ne kadar salaksın!)
  5. That guy is a total plonker, he has no idea what he’s doing. (O adam tam bir aptal, ne yaptığını hiç bilmiyor.)
  6. I can’t believe I fell for that plonker’s trick. (O aptalın taktiğine inandığıma inanamıyorum.)
  7. He’s always making plonker moves, it’s hard to take him seriously. (O her zaman aptalca hareketler yapıyor, onu ciddiye almak zor.)
  8. Stop being such a plonker and listen to what I’m saying! (Aptal olmayı bırak ve ne söylediğimi dinle!)
  9. I felt like a complete plonker when I realized I had been wearing my shirt inside out all day. (Bütün gün gömleğimi ters giydiğimi fark edince tam bir salak hissettim.)
  10. I don’t know why he keeps asking me for advice, he always ignores it and does something plonker instead. (Neden bana sürekli tavsiye soruyor, her zaman görmezden gelip aptalca bir şey yapıyor.)
  11. That was a real plonker move, I can’t believe he did that in front of everyone. (Gerçekten aptalca bir hareketti, herkesin önünde yapacağına inanamıyorum.)
  12. You’re not a plonker for making a mistake, everyone does it sometimes. (Bir hata yapmak için aptal olmazsın, herkes bazen yapar.)
  13. I’m not sure if he’s just pretending to be a plonker or if he really is one. (O sadece aptal gibi davranıyor mu yoksa gerçekten öyle mi bilmiyorum.)
  14. You can’t just go around calling people plonkers, it’s rude. (İnsanları aptal diye dolaşamazsın, kaba.)
  15. I felt like such a plonker when I realized I had been talking to the wrong person all along. (Tüm süre boyunca yanlış kişiyle konuştuğumu fark edince tam bir salak gibi hissettim.)
  16. That was a plonker move, you should have known better. (O aptalca bir hareketti, daha iyi bilmen gerekirdi.)
  1. He’s always doing plonker things, it’s like he’s trying to get attention. (O her zaman aptalca şeyler yapıyor, sanki dikkat çekmeye çalışıyor gibi.)
  2. I don’t know why he’s being such a plonker, he knows he’s in the wrong. (Neden böyle aptalca davranıyor, yanlışta olduğunu biliyor.)
  3. I don’t think he’s a plonker, he just needs some guidance. (O bir aptal değil, sadece biraz yönlendirmeye ihtiyacı var.)
  4. Don’t be a plonker and try to fix it yourself, you’ll just make it worse. (Aptal olma ve kendin düzeltmeye çalışma, daha da kötü yaparsın.)

Bu örneklerde Plonker kelimesi İngilizce cümlelerde sıklıkla kullanılan bir argo terimdir ve “aptal” veya “salak” anlamına gelir. Bu kelime, negatif bir şekilde başkalarını eleştirmek için kullanılabileceği gibi, kendine karşı da kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.