Pledge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pledge ile İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Pledge, bir söz veya taahhüt vermek anlamına gelir. Bir şeyi yapmayı taahhüt etmek veya bir amaç için resmi bir söz vermek anlamında kullanılır.
- I pledge to always be there for you. (Sana her zaman destek olacağıma söz veriyorum.)
- The company made a pledge to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmak için bir söz verdi.)
- He took a pledge to protect the environment. (Çevreyi korumak için bir taahhütte bulundu.)
- She made a pledge to donate a portion of her salary to charity. (Maaşının bir kısmını hayır kurumlarına bağışlamayı taahhüt etti.)
- The soldiers took a pledge to defend their country. (Askerler, ülkelerini savunmak için bir yemin ettiler.)
- I pledge allegiance to the flag of the United States of America. (Amerika Birleşik Devletleri bayrağına sadakat yemini ediyorum.)
- The students made a pledge to work hard and achieve their goals. (Öğrenciler, çalışıp hedeflerine ulaşmak için bir söz verdiler.)
- The politician made a pledge to create more jobs for the people. (Politikacı, insanlar için daha fazla iş yaratmak için bir taahhütte bulundu.)
- The athletes took a pledge to compete fairly and with sportsmanship. (Sporcular, adil bir şekilde yarışmak ve sporculuk ruhunu gözetmek için bir yemin ettiler.)
- He made a pledge to himself to quit smoking. (Sigarayı bırakmak için kendine bir söz verdi.)
- The organization made a pledge to end world hunger. (Organizasyon, dünya açlığına son vermek için bir taahhütte bulundu.)
- She took a pledge to always speak the truth. (Doğruyu söylemek için bir yemin etti.)
- The company made a pledge to support diversity and inclusion. (Şirket, çeşitliliği ve dahil etmeyi desteklemek için bir söz verdi.)
- The volunteers made a pledge to help those in need. (Gönüllüler, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için bir taahhütte bulundular.)
- The organization made a pledge to protect the rights of animals. (Organizasyon, hayvanların haklarını korumak için bir taahhütte bulundu.)
- He took a pledge to be a good role model for his children. (Çocukları için iyi bir rol model olmak için bir yemin etti.)
- The politician made a pledge to improve healthcare for all citizens. (Politikacı, tüm vatandaşlar için sağlık hizmetlerini iyileştirmek için bir taahhütte bulundu.)
- The company made a pledge to reduce waste and promote sustainability. (Şirket, atıkları azaltmak ve sürdürülebilirliği teşvik etmek
için bir söz verdi.)
19. The students took a pledge to stand up against bullying. (Öğrenciler, zorbalığa karşı durmak için bir yemin ettiler.)
- She made a pledge to volunteer at the local homeless shelter. (Yerel evsizler barınağında gönüllü olmak için bir söz verdi.)
Hemen Yorum Yaz