Pistol İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pistol İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pistol

Pistol, bir tür ateşli silahtır ve genellikle elde taşınır. Bu silah, patlayıcı bir mekanizma kullanarak mermileri hızlı bir şekilde fırlatır.

Örnek Cümleler:

1. He pulled out his pistol and fired at the target. (O, tabancasını çıkardı ve hedefe ateş etti.)
2. The police officer drew his pistol and aimed at the suspect. (Polis memuru, tabancasını çıkardı ve şüpheliye nişan aldı.)
3. The cowboy always kept a pistol in his holster. (Kovboy her zaman kılıfındaki tabancasını tuttu.)
4. The pistol jammed after the third shot. (Tabanca üçüncü atıştan sonra tıkandı.)
5. She fired her pistol into the air to signal for help. (Yardım çağrısı için havaya tabancasını ateşledi.)
6. He was carrying a loaded pistol in his waistband. (Belinde dolu bir tabanca taşıyordu.)
7. The assassin aimed his pistol at the target’s head. (Suikastçı, tabancasını hedefin başına doğrulttu.)
8. The soldier’s pistol was unloaded during the training exercise. (Askerin tabancası eğitim sırasında boştu.)
9. The detective found a pistol hidden in the suspect’s drawer. (Dedektif, şüphelinin çekmecesinde saklanan bir tabanca buldu.)
10. The pistol was too heavy for her to hold steady. (Tabanca, onun için sabit tutması için çok ağırdı.)
11. He always carried a pistol with him for protection. (Koruması için her zaman bir tabanca taşıdı.)
12. She aimed her pistol at the intruder and fired. (Hırsıza tabancasını doğrulttu ve ateş etti.)
13. The pistol had a silencer attached to the end of the barrel. (Tabancanın namlusunun sonuna susturucu takılıydı.)
14. He fired his pistol wildly in the air in celebration. (Kutlama için tabancasını havaya savurdu.)
15. The police officer confiscated the suspect’s pistol. (Polis memuru, şüphelinin tabancasını el koydu.)
16. The pistol was still warm from being fired recently. (Tabanca, yakın zamanda ateş edildiği için hala sıcaktı.)
17. The robber pointed his pistol at the cashier and demanded money. (Hırsız kasaya tabancasını doğrulttu ve para istedi.)
18. The soldier cleaned his pistol after returning from the mission. (Asker görevden dönüşte tabancasını temizledi.)
19. The pistol had a laser sight attached for better accuracy. (Tabancanın doğruluğu için lazer nişangahı takılıydı.)
20. She felt safer carrying a pistol in her purse. (Çantasında tabanca taşıdığı için kendini daha güvende hissetti.)

Türkçe Karşılıkları ile Örnek Cümleler:

1. Hedefe ateş etmek için tabancasını çıkardı. (He pulled out his pistol and fired at the target.)
2. Polis memuru şüpheliye nişan almak için tabancasını çekti. (The police officer drew his pistol and aimed at the suspect.)
3. Kovboy her zaman kılıfındaki tabancasını tutardı. (The cowboy always kept a pistol in his holster.)
4. Tabanca üçüncü atıştan sonra tıkandı. (The pistol jammed after the third shot.)
5. Yardım sinyali vermek için havaya tabancasını ateşledi. (She fired her pistol into the air to signal for help.)
6. Belinde dolu bir tabanca taşıyordu. (He was carrying a loaded pistol in his waistband.)
7. Suikastçı tabancasını hedefin başına doğrulttu. (The assassin aimed his pistol at the target’s head.)
8. Askerin tabancası eğitim sırasında boştu. (The soldier’s pistol was unloaded during the training exercise.)
9. Dedektif şüphelinin çekmecesinde saklanan bir tabanca buldu. (The detective found a pistol hidden in the suspect’s drawer.)
10. Tabanca onun için sabit tutması için çok ağırdı. (The pistol was too heavy for her to hold steady.)
11. Koruması için her zaman bir tabanca taşırdı. (He always carried a pistol with him for protection.)
12. Hırsıza tabancasını doğrulttu ve ateş etti. (She aimed her pistol at the intruder and fired.)
13. Tabancanın namlusunun sonuna susturucu takılıydı. (The pistol had a silencer attached to the end of the barrel.)
14. Kutlama için tabancasını havaya savurdu. (He fired his pistol wildly in the air in celebration.)
15. Polis memuru şüphelinin tabancasını el koydu. (The police officer confiscated the suspect’s pistol.)
16. Tabanca, yakın zamanda ateş edildiği için hala sıcaktı. (The pistol was still warm from being fired recently.)
17. Hırsız kasaya tabancasını doğrulttu ve para istedi. (The robber pointed his pistol at the cashier and demanded money.)
18. Asker görevden dönüşte tabancasını temizledi. (The soldier cleaned his pistol after returning from the mission.)
19. Tabancanın doğruluğu için lazer nişangahı takılıydı. (The pistol had a laser sight attached for better accuracy.)
20. Çantasında tabanca taşıdığı için kendini daha güvende hissetti. (She felt safer carrying a pistol in her purse.)