Pint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pint Nedir?

Pint, İngilizce’de bir hacim ölçü birimidir ve yaklaşık olarak 0.568 litre veya 20 İngiliz onsuna denk gelir.

Örnek Cümleler:

1. I’ll have a pint of beer, please. (Bir bardak bira alacağım, lütfen.)
2. She ordered a pint of milk at the grocery store. (Bakkaldan bir bardak süt sipariş etti.)
3. He drinks at least two pints of water every day. (Her gün en az iki bardak su içer.)
4. The bartender poured a pint of Guinness for the customer. (Barmen müşteriye bir bardak Guinness döktü.)
5. We shared a pint of ice cream for dessert. (Tatlı olarak bir bardak dondurmayı paylaştık.)
6. The recipe called for a pint of chicken broth. (Tarifte bir bardak tavuk suyu isteniyordu.)
7. I always enjoy a pint of hot chocolate on a cold winter day. (Soğuk bir kış gününde her zaman sıcak çikolatanın bir bardağını severim.)
8. The cafe serves coffee in pints, not cups. (Kafede kahveyi bardak yerine pint olarak servis ederler.)
9. They bought a pint of strawberries at the farmers market. (Çiftlik pazarından bir bardak çilek aldılar.)
10. He poured himself a pint of orange juice for breakfast. (Kahvaltı için kendine bir bardak portakal suyu döktü.)
11. The fish and chips came with a pint of tartar sauce. (Balık ve patates kızartması turşu sosuyla birlikte bir pint ile servis edildi.)
12. She enjoys a pint of cider on a sunny afternoon. (Güneşli bir öğleden sonra bir pint elmayeşili içmekten hoşlanır.)
13. They went to the pub and ordered a pint of ale each. (Pub’a gittiler ve her biri bir pint bira sipariş etti.)
14. The recipe calls for a pint of heavy cream to make whipped cream. (Krem şanti yapmak için bir pint ağır krema gerekiyor.)
15. I only had a pint of gas left in my car, so I had to fill up at the gas station. (Arabamda sadece bir pint benzin kalmıştı, bu yüzden benzinciye gitmek zorunda kaldım.)
16. She mixed a pint of blue paint and a pint of yellow paint to make green paint. (Yeşil boya yapmak için bir pint mavi boya ve bir pint sarı boya karıştırdı.)
17. The bartender asked if I wanted a pint glass or a smaller glass for my beer. (Barmen bana bir bardak bira ya da daha küçük bir bardak isteyip istemediğimi sordu.)
18. He ordered a pint of Guinness and a plate of fish and chips at the pub. (Pub’da bir pint Guinness ve bir tabak balık ve patates kızartması sipariş etti.)
19. She poured a pint of pancake batter onto the griddle. (Mangalda bir pint pancake hamuru

  1. The recipe called for a pint of vegetable broth to make the soup. (Çorba yapmak için tarifte bir pint sebze suyu isteniyordu.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Bir bardak bira alacağım, lütfen.
  2. Bakkaldan bir bardak süt sipariş etti.
  3. Her gün en az iki bardak su içer.
  4. Barmen müşteriye bir bardak Guinness döktü.
  5. Tatlı olarak bir bardak dondurmayı paylaştık.
  6. Tarifte bir bardak tavuk suyu isteniyordu.
  7. Soğuk bir kış gününde her zaman sıcak çikolatanın bir bardağını severim.
  8. Kafede kahveyi bardak yerine pint olarak servis ederler.
  9. Çiftlik pazarından bir bardak çilek aldılar.
  10. Kahvaltı için kendine bir bardak portakal suyu döktü.
  11. Balık ve patates kızartması turşu sosuyla birlikte bir pint ile servis edildi.
  12. Güneşli bir öğleden sonra bir pint elmayeşili içmekten hoşlanır.
  13. Pub’a gittiler ve her biri bir pint bira sipariş etti.
  14. Krem şanti yapmak için bir pint ağır krema gerekiyor.
  15. Arabamda sadece bir pint benzin kalmıştı, bu yüzden benzinciye gitmek zorunda kaldım.
  16. Yeşil boya yapmak için bir pint mavi boya ve bir pint sarı boya karıştırdı.
  17. Barmen bana bir bardak bira ya da daha küçük bir bardak isteyip istemediğimi sordu.
  18. Pub’da bir pint Guinness ve bir tabak balık ve patates kızartması sipariş etti.
  19. Mangalda bir pint pancake hamuru döktü.
  20. Çorba yapmak için tarifte bir pint sebze suyu isteniyordu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.