Piggyback İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Piggyback İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Piggyback Nedir?


Piggyback, kelime anlamı olarak “sırt çantası” veya “sırtına bindirme” anlamına gelir. Bu terim, bir kişinin diğerinin sırtında taşındığı durumları ifade etmek için kullanılır. Aynı zamanda, bir şirketin başka bir şirketin faaliyetlerine veya işlemine katılması anlamında da kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. Sarah, işe gitmek için her gün kocasının arabasına piggyback yapar.
    (Sarah her gün kocasının arabasına binerek işe gider.)

  2. Yeni bir işe başlamadan önce, şirketin büyük bir şirketin işine piggyback yapmadığını doğrulayın.
    (Yeni bir işe başlamadan önce, şirketin başka bir büyük şirketin faaliyetlerine katılmadığını doğrulayın.)

  3. Beni taşıyacak biri yoktu, bu yüzden arkadaşımın sırtına piggyback yaptım.
    (Beni taşıyacak biri yoktu, bu yüzden arkadaşımın sırtına binerek taşındım.)

  4. Bu proje, başka bir şirketin başarılı bir projesine piggyback yaparak başarılı oldu.
    (Bu proje, başka bir şirketin başarılı bir projesine katılarak başarılı oldu.)

  5. Onlar ağır malzemeleri taşımak için birbirlerinin sırtına piggyback yaptılar.
    (Onlar ağır malzemeleri taşımak için birbirlerinin sırtına binerek taşıdılar.)

  6. İki şirket birleşerek piggyback yaparak yeni bir projeye başladılar.
    (İki şirket birleşerek, birbirlerinin faaliyetlerine katılarak yeni bir projeye başladılar.)

  7. Bu proje, başka bir şirketin başarısız bir projesine piggyback yaparak başarısız oldu.
    (Bu proje, başka bir şirketin başarısız bir projesine katılarak başarısız oldu.)

  8. Çocuklar, babalarının sırtına piggyback yaparak parka gittiler.
    (Çocuklar, babalarının sırtına binerek parka gittiler.)

  9. Yeni bir ürün piyasaya sürmek için, şirket başka bir şirketin popüler bir ürününe piggyback yapmayı planlıyor.
    (Yeni bir ürün piyasaya sürmek için, şirket başka bir şirketin popüler bir ürününe katılmayı planlıyor.)

  10. Sırtında yaralı arkadaşını taşıyan asker, piggyback yaparak savaş alanından kaçtı.
    (Sırtında yaralı arkadaşını taşıyan asker, binerek savaş alanından kaçtı.)

  11. Şirket, işlerini büyütmek

için başka bir şirketin müşteri tabanına piggyback yapmayı düşünüyor.
(Şirket, işlerini büyütmek için başka bir şirketin müşteri tabanına katılmayı düşünüyor.)

  1. Jim, yorgun olduğu için arkadaşının sırtına piggyback yaparak yürümeye devam etti.
    (Jim, yorgun olduğu için arkadaşının sırtına binerek yürümeye devam etti.)

  2. Bu yılki proje, bir önceki yılın projesine piggyback yaparak daha iyi hale getirildi.
    (Bu yılki proje, bir önceki yılın projesine katılarak daha iyi hale getirildi.)

  3. Şirket, başka bir şirketin teknolojisine piggyback yaparak yeni bir ürün geliştirdi.
    (Şirket, başka bir şirketin teknolojisine katılarak yeni bir ürün geliştirdi.)

  4. İki arkadaş, pikniğe gitmek için birbirlerinin sırtına piggyback yaparak yürüdüler.
    (İki arkadaş, pikniğe gitmek için birbirlerinin sırtına binerek yürüdüler.)

  5. İşleri genişletmek için, şirket birkaç farklı şirketin faaliyetlerine piggyback yapmayı planlıyor.
    (İşleri genişletmek için, şirket birkaç farklı şirketin faaliyetlerine katılmayı planlıyor.)

  6. Yarışma sırasında, bacakları yorulan sporcu, antrenörünün sırtına piggyback yaparak finişe geldi.
    (Yarışma sırasında, bacakları yorulan sporcu, antrenörünün sırtına binerek finişe geldi.)

  7. Şirket, bir başka şirketin patentine piggyback yaparak benzer bir ürün geliştirdi.
    (Şirket, bir başka şirketin patentine katılarak benzer bir ürün geliştirdi.)

  8. Çocuklar, okula geç kalmamak için birbirlerinin sırtına piggyback yaparak yürüdüler.
    (Çocuklar, okula geç kalmamak için birbirlerinin sırtına binerek yürüdüler.)

  9. Yeni bir iş kurmak için, girişimci başka bir şirketin ticari faaliyetlerine piggyback yapmayı düşünüyor.
    (Yeni bir iş kurmak için, girişimci başka bir şirketin ticari faaliyetlerine katılmayı düşünüyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.