Piece İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Piece İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Piece İle İlgili Cümleler

Anlamı: parça, kısım, parçalamak
Açıklama: “piece” kelimesi bir bütünün bir kısmını ifade etmek için kullanılır. Ayrıca “parçalamak” anlamında da kullanılabilir.

Örnek Cümleler:


1. She gave me a piece of cake. (Bana bir parça kek verdi.)
2. I need a piece of advice. (Bir tavsiye parçasına ihtiyacım var.)
3. The puzzle is missing a piece. (Bu bulmaca bir parça eksik.)
4. She played a beautiful piece of music. (Güzel bir müzik parçası çaldı.)
5. I want a piece of that pizza. (O pizzadan bir dilim istiyorum.)
6. We have to cut this into pieces. (Bunu parçalara ayırmamız gerekiyor.)
7. She has a piece of my heart. (Kalbimin bir parçası onunla birlikte.)
8. He broke the vase into tiny pieces. (Vazoyu küçük parçalara kırdı.)
9. Can you give me a piece of paper? (Bana bir kağıt parçası verebilir misin?)
10. He is a piece of work. (O, iş yapmak için uygun bir kişi değil.)
11. She sewed each piece of fabric together. (Her kumaş parçasını birbirine dikti.)
12. We need to put the puzzle pieces together. (Bulmaca parçalarını birleştirmemiz gerekiyor.)
13. I just need one more piece to complete the set. (Takımı tamamlamak için sadece bir parçaya ihtiyacım var.)
14. She cut the cake into equal pieces. (Keki eşit parçalara kesti.)
15. He has a piece of land in the countryside. (Kırsalda bir arsası var.)
16. I heard a piece of gossip about her. (Onunla ilgili bir dedikodu duydum.)
17. She broke the glass into large pieces. (Camı büyük parçalara kırdı.)
18. I have a piece of news to share. (Paylaşacak bir haberim var.)
19. The artist created a beautiful piece of art. (Sanatçı güzel bir sanat eseri yarattı.)
20. The thief stole a piece of jewelry from the store. (Hırsız, mağazadan bir mücevher parçası çaldı.)

Örnek Cümleler (devamı):


21. She played a difficult piece on the piano. (Piyano’da zor bir müzik parçası çaldı.)
22. I need to break this habit into small pieces. (Bu alışkanlığı küçük parçalara bölmeliyim.)
23. The company manufactures each piece with great attention to detail. (Şirket her parçayı büyük bir dikkatle üretir.)
24. Can you pass me a piece of that bread? (O ekmeğin bir dilimini bana uzatabilir misin?)
25. She wrote a beautiful piece of poetry. (Güzel bir şiir yazdı.)
26. The puzzle has 500 pieces. (Bulmaca 500 parçadan oluşuyor.)
27. He took a piece of chicken from the plate. (Tabaktan bir tavuk parçası aldı.)
28. I want to buy a piece of art for my living room. (Oturma odam için bir sanat eseri satın almak istiyorum.)
29. The carpenter cut the wood into small pieces. (Marangoz, ahşabı küçük parçalara kesti.)
30. She broke a piece of the vase accidentally. (Kazara vazodan bir parça kırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.