Pervy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pervy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Türkçe anlamı: Sapık, düşkün, cinsel açıdan sapkın.
- He was acting pervy towards his female co-worker. (O, kadın meslektaşına karşı sapıkça davranıyordu.)
- I can’t stand his pervy behavior. (Onun sapıkça davranışlarına dayanamıyorum.)
- She avoided him because of his pervy reputation. (O, sapık ünü nedeniyle ondan kaçındı.)
- That joke was too pervy for me. (O şaka benim için çok cinsel açıdan sapkın.)
- He gave me a pervy look. (O, bana sapıkça bir bakış attı.)
- She accused him of being pervy. (O, onun sapık olduğunu suçladı.)
- The movie had some pervy scenes. (Filmde bazı cinsel açıdan sapkın sahneler vardı.)
- I don’t want to hear about your pervy fantasies. (Senin sapıkça fantezilerinden bahsetmek istemiyorum.)
- He was fired for his pervy behavior towards customers. (O, müşterilere karşı sapıkça davranışları nedeniyle işten çıkarıldı.)
- His pervy comments made everyone uncomfortable. (Onun sapıkça yorumları herkesi rahatsız etti.)
- She felt pervy for checking out the guy at the gym. (Spor salonundaki adamı süzmek ona sapıkça geldi.)
- The teacher was accused of pervy conduct with a student. (Öğretmen, öğrenciyle sapıkça bir davranışta bulunduğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
- He has a pervy sense of humor. (O, sapıkça bir mizah anlayışına sahip.)
- The magazine was criticized for its pervy content. (Dergi, cinsel açıdan sapkın içeriği nedeniyle eleştirildi.)
- The pervy old man was leering at the young girls. (Sapık yaşlı adam, genç kızlara fena halde bakıyordu.)
- His pervy behavior was a red flag for his mental health. (Onun sapıkça davranışları, zihinsel sağlığı için bir uyarı işaretiydi.)
- The movie industry is often accused of promoting pervy behavior towards women. (Film endüstrisi, kadınlara karşı sapıkça davranışları teşvik etmekle sık sık suçlanır.)
- He made a pervy comment about her outfit. (Onun kıyafeti hakkında sapıkça bir yorum yaptı.)
- The pervy man was arrested for exposing himself in public. (Sapık adam, halka açık alanda kendini teşhir ettiği için tutuklandı.)
- She felt pervy for reading her friend’s diary without permission. (Arkadaşının izni olmadan günlüğünü okumak ona
pervy geldi.)
Türkçe anlamı: Sapık, düşkün, cinsel açıdan sapkın.
- He was acting pervy towards his female co-worker. (O, kadın meslektaşına karşı sapıkça davranıyordu.)
- I can’t stand his pervy behavior. (Onun sapıkça davranışlarına dayanamıyorum.)
- She avoided him because of his pervy reputation. (O, sapık ünü nedeniyle ondan kaçındı.)
- That joke was too pervy for me. (O şaka benim için çok cinsel açıdan sapkın.)
- He gave me a pervy look. (O, bana sapıkça bir bakış attı.)
- She accused him of being pervy. (O, onun sapık olduğunu suçladı.)
- The movie had some pervy scenes. (Filmde bazı cinsel açıdan sapkın sahneler vardı.)
- I don’t want to hear about your pervy fantasies. (Senin sapıkça fantezilerinden bahsetmek istemiyorum.)
- He was fired for his pervy behavior towards customers. (O, müşterilere karşı sapıkça davranışları nedeniyle işten çıkarıldı.)
- His pervy comments made everyone uncomfortable. (Onun sapıkça yorumları herkesi rahatsız etti.)
- She felt pervy for checking out the guy at the gym. (Spor salonundaki adamı süzmek ona sapıkça geldi.)
- The teacher was accused of pervy conduct with a student. (Öğretmen, öğrenciyle sapıkça bir davranışta bulunduğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
- He has a pervy sense of humor. (O, sapıkça bir mizah anlayışına sahip.)
- The magazine was criticized for its pervy content. (Dergi, cinsel açıdan sapkın içeriği nedeniyle eleştirildi.)
- The pervy old man was leering at the young girls. (Sapık yaşlı adam, genç kızlara fena halde bakıyordu.)
- His pervy behavior was a red flag for his mental health. (Onun sapıkça davranışları, zihinsel sağlığı için bir uyarı işaretiydi.)
- The movie industry is often accused of promoting pervy behavior towards women. (Film endüstrisi, kadınlara karşı sapıkça davranışları teşvik etmekle sık sık suçlanır.)
- He made a pervy comment about her outfit. (Onun kıyafeti hakkında sapıkça bir yorum yaptı.)
- The pervy man was arrested for exposing himself in public. (Sapık adam, halka açık alanda kendini teşhir ettiği için tutuklandı.)
- She felt pervy for reading her friend’s diary without permission. (Arkadaşının izni olmadan günlüğünü okumak ona sapıkça geldi.)
Hemen Yorum Yaz