Pertinacity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pertinacity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pertinacity Nedir?

Pertinacity, kararlılık ve azimle bir hedefe ulaşmak için gösterilen kararlılık ve süreklilik anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. His pertinacity in pursuing his dreams is truly inspiring. (Onun hayallerini takip etme konusundaki kararlılığı gerçekten etkileyici.)
2. The success of the project was due to the team’s pertinacity in overcoming obstacles. (Projenin başarısı, takımın engelleri aşma konusundaki kararlılığına bağlıydı.)
3. She showed great pertinacity in her studies and was able to graduate with honors. (Çalışmalarında büyük bir kararlılık gösterdi ve şeref derecesiyle mezun olmayı başardı.)
4. His pertinacity in finding a cure for cancer has led to some groundbreaking discoveries. (Kanser için bir çare bulma konusundaki kararlılığı, bazı çığır açan keşiflere yol açtı.)
5. The team’s pertinacity in sticking to the project’s timeline ensured its timely completion. (Takımın proje zaman çizelgesine bağlı kalarak gösterdiği kararlılık, zamanında tamamlanmasını sağladı.)
6. She faced numerous obstacles, but her pertinacity helped her overcome them all. (Birçok engelle karşı karşıya kaldı, ancak kararlılığı onun hepsini aşmasına yardımcı oldu.)
7. The company’s success is largely due to the pertinacity of its founder. (Şirketin başarısı, büyük ölçüde kurucusunun kararlılığına bağlıdır.)
8. His pertinacity in pursuing justice for the victims led to the arrest of the perpetrator. (Kurbanlar için adalet arama konusundaki kararlılığı, suçlunun tutuklanmasına yol açtı.)
9. The athlete’s pertinacity and hard work paid off when he won the championship. (Sporcu kararlılığı ve sıkı çalışması, şampiyonluğu kazandığında kendini ödüllendirdi.)
10. Despite facing numerous rejections, his pertinacity in pursuing his passion eventually paid off. (Birçok reddedilmeyle karşı karşıya kalsa da, tutkusu peşinde kararlılıkla devam etmesi sonunda meyvesini verdi.)
11. The company’s pertinacity in improving its customer service led to increased customer satisfaction. (Şirketin müşteri hizmetlerini geliştirme konusundaki kararlılığı, artan müşteri memnuniyetine yol açtı.)
12. The student’s pertinacity in studying for the exam helped him achieve a high score. (Sınava çalışma konusundaki kararlılığı, yüksek bir not almaya yardımcı oldu.)
13. His pertinacity in pursuing his career goals impressed his colleagues and superiors. (Kariyer hedeflerini takip etme konusundaki kararlılığı, meslektaşları ve

üstleri tarafından etkileyici bulundu.)
14. Despite facing many setbacks, her pertinacity in pursuing her dream of becoming a doctor never wavered. (Birçok engelle karşı karşıya kalsa da, doktor olma hayalini takip etme konusundaki kararlılığı asla sarsılmadı.)

15. The team’s pertinacity in working long hours paid off when they finally completed the project. (Takımın uzun saatler boyunca çalışma konusundaki kararlılığı, sonunda proje tamamlandığında kendini ödüllendirdi.)
16. His pertinacity in learning a new language paid off when he was able to communicate fluently with native speakers. (Yeni bir dil öğrenme konusundaki kararlılığı, yerli konuşmacılarla akıcı bir şekilde iletişim kurabildiğinde kendini ödüllendirdi.)
17. The author’s pertinacity in writing paid off when her book became a bestseller. (Yazma konusundaki kararlılığı, kitabının çok satanlar listesine girmesiyle sonuçlandı.)
18. Her pertinacity in sticking to her diet and exercise regimen resulted in significant weight loss. (Diyet ve egzersiz programına bağlı kalma konusundaki kararlılığı, önemli bir kilo kaybına neden oldu.)
19. The team’s pertinacity in researching and testing resulted in the development of a new product. (Araştırma ve test yapma konusundaki kararlılıkları, yeni bir ürünün geliştirilmesine neden oldu.)
20. His pertinacity in overcoming his fear of public speaking helped him become a confident and effective communicator. (Kamuoyu önünde konuşma korkusunu yenme konusundaki kararlılığı, kendine güvenli ve etkili bir iletişimci haline gelmesine yardımcı oldu.)

(Türkçe karşılıklar koyuldu)