Pertain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pertain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pertain kelimesinin anlamı

Pertain kelimesi İngilizce bir fiil olarak kullanılmaktadır ve “ilgili olmak” anlamına gelmektedir. Bir şeyin, bir durumun veya bir konunun bir diğerine bağlı olduğunu veya onunla ilgili olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1.

The rules don’t pertain to you, so you don’t have to follow them. (Kurallar seninle ilgili değil, o yüzden onları takip etmek zorunda değilsin.)

2.

This issue doesn’t pertain to our department, so we can’t help you with it. (Bu konu bizim bölümümüzle ilgili değil, o yüzden seni bu konuda yardımcı olamayız.)

3.

The changes in the tax law pertain to all taxpayers in the country. (Vergi yasasındaki değişiklikler ülkedeki tüm vergi mükellefleriyle ilgilidir.)

4.

The safety regulations pertain to everyone who works in this factory. (Güvenlik yönetmelikleri bu fabrikada çalışan herkesle ilgilidir.)

5.

These instructions pertain to the operation of the machine. (Bu talimatlar makinenin işletilmesiyle ilgilidir.)

6.

The complaint doesn’t pertain to the quality of the product, but to its delivery. (Şikayet ürünün kalitesiyle ilgili değil, teslimatıyla ilgilidir.)

7.

This information only pertains to the people in this room, so please don’t share it with anyone else. (Bu bilgi sadece bu odadaki insanlarla ilgilidir, o yüzden lütfen başka kimseyle paylaşmayın.)

8.

The problem doesn’t pertain to the hardware, but to the software. (Sorun donanımla ilgili değil, yazılımla ilgilidir.)

9.

This decision will pertain to the future of the company, so we need to be careful. (Bu karar şirketin geleceğiyle ilgilidir, o yüzden dikkatli olmalıyız.)

10.

The new policy only pertains to employees who have been with the company for more than a year. (Yeni politika sadece bir yıldan fazla süredir şirkette olan çalışanlarla ilgilidir.)

11.

The meeting pertains to the marketing strategy for the new product. (Toplantı yeni ürün için pazarlama stratejisiyle ilgilidir.)

12.

This law doesn’t pertain to minors, only to adults. (Bu yasa yalnızca yetişkinlere ilgilidir, küçüklere değil.)

13.

The

training program pertains to all employees, regardless of their position. (Eğitim programı, pozisyonlarına bakılmaksızın tüm çalışanlarla ilgilidir.)

14.

The guidelines pertain to the use of company resources. (Kılavuzlar, şirket kaynaklarının kullanımıyla ilgilidir.)

15.

The study pertains to the effects of caffeine on the human body. (Araştırma, insan vücudu üzerinde kafeinin etkileriyle ilgilidir.)

16.

The safety regulations only pertain to certain areas of the factory. (Güvenlik yönetmelikleri yalnızca fabrikanın belirli bölgeleriyle ilgilidir.)

17.

The issue at hand pertains to the budget for next year. (Mevcut konu önümüzdeki yılın bütçesiyle ilgilidir.)

18.

The terms and conditions pertain to the use of the website. (Şartlar ve koşullar, web sitesinin kullanımıyla ilgilidir.)

19.

The policy changes only pertain to new customers, not existing ones. (Politika değişiklikleri yalnızca yeni müşterilerle ilgilidir, mevcut olanlarla değil.)

20.

The investigation pertains to allegations of fraud within the company. (Araştırma, şirket içindeki dolandırıcılık iddialarıyla ilgilidir.)

Bu örnek cümlelerde “pertain” kelimesi, bir konu, bir durum, bir kural veya bir eylemin bir diğerine bağlı olduğunu veya onunla ilgili olduğunu ifade etmek için kullanılmıştır.