Persecution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Persecution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Persecution – Zulüm, işkence, eziyet

  1. The refugees faced persecution in their home country. (Mülteciler memleketlerinde zulümle karşılaştılar.)
  2. She was subjected to religious persecution for her beliefs. (İnançları nedeniyle dini bir zulme maruz kaldı.)
  3. The government’s persecution of political dissidents was widely criticized. (Hükümetin siyasi muhaliflere yönelik zulmü geniş çapta eleştirildi.)
  4. The minority group suffered persecution at the hands of the majority. (Azınlık grubu çoğunluğun elinde zulme uğradı.)
  5. The history of the country is marked by periods of persecution and oppression. (Ülkenin tarihi zulüm ve baskı dönemleriyle doludur.)
  6. Many refugees flee their countries due to persecution and violence. (Birçok mülteci, zulüm ve şiddet nedeniyle ülkelerinden kaçarlar.)
  7. The persecution of journalists is a violation of freedom of speech. (Gazetecilere yapılan zulüm, ifade özgürlüğü ihlalidir.)
  8. The religious minority faced persecution under the new regime. (Dini azınlık yeni rejim altında zulme maruz kaldı.)
  9. Persecution based on race, gender, or sexual orientation is unacceptable. (Irk, cinsiyet veya cinsel yönelime dayalı zulüm kabul edilemez.)
  10. The dissident writer was forced to flee the country due to persecution. (Muhalif yazar, zulüm nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.)
  11. The government’s persecution of political opponents has been widely documented. (Hükümetin siyasi rakiplere yönelik zulmü yaygın şekilde belgelenmiştir.)
  12. Many activists face persecution for their work in promoting human rights. (Birçok aktivist, insan haklarını teşvik etmek için yaptıkları iş nedeniyle zulme maruz kalırlar.)
  13. The persecution of ethnic minorities is a serious human rights issue. (Etnik azınlıklara yapılan zulüm ciddi bir insan hakları sorunudur.)
  14. The government used persecution and intimidation to silence its critics. (Hükümet, eleştirmenlerini susturmak için zulüm ve tehdit kullanmıştır.)
  15. The persecuted group sought asylum in a neighboring country. (Zulme uğrayan grup, komşu bir ülkede sığınma talebinde bulundu.)
  16. The refugees were granted asylum due to their persecution in their home country. (Mültecilere memleketlerindeki zulümden dolayı iltica hakkı verildi.)
  17. Persecution and discrimination are often interconnected. (Zulüm ve ayrımcılık sıklıkla birbirine bağlıdır.)
  18. The persecution of minorities violates international human rights laws. (Azınlıklara yapılan zulüm, uluslararası insan hakları yasalarını ihlal eder.)
  19. The government denied any allegations of persecution
  1. The organization provides legal aid to individuals who have suffered persecution. (Organizasyon, zulme uğrayan bireylere yasal yardım sağlar.)

Translation – Çeviri

  1. She translated the novel from English to Spanish. (Romanı İngilizceden İspanyolcaya çevirdi.)
  2. The translator did an excellent job of conveying the meaning of the poem. (Çevirmen, şiirin anlamını başarılı bir şekilde iletmeyi başardı.)
  3. The document needs to be translated into multiple languages. (Belge, birden fazla dile çevrilmeli.)
  4. He is fluent in French and can translate for us during the conference. (Fransızca’yı akıcı bir şekilde biliyor ve konferans sırasında bizim için tercüme yapabilir.)
  5. The software can automatically translate text from one language to another. (Yazılım, bir dilden diğerine metinleri otomatik olarak çevirebilir.)
  6. The book was so popular that it was translated into over 50 languages. (Kitap o kadar popülerdi ki 50’den fazla dile çevrildi.)
  7. The translator had difficulty finding the right words to convey the nuance of the original text. (Çevirmen, orijinal metnin nüansını iletmek için doğru kelimeleri bulmakta zorlandı.)
  8. The company hired a professional translator to translate their documents into Chinese. (Şirket, belgelerini Çince’ye çevirmek için bir profesyonel çevirmen tuttu.)
  9. The teacher asked the students to translate the sentences into French. (Öğretmen, öğrencilere cümleleri Fransızcaya çevirmelerini istedi.)
  10. The website offers a translation service for users who don’t speak the language. (Web sitesi, dili bilmeyen kullanıcılar için bir çeviri hizmeti sunuyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.