Permeate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Permeate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Permeate kelimesinin Türkçe anlamı:

Permeate kelimesi, bir madde ya da enerjinin bir yüzeyden geçerek içine nüfuz etmesi anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The smell of freshly baked bread permeated throughout the house. (Taze pişmiş ekmek kokusu evin her yerine yayıldı.)
2. The sun’s rays permeate through the clouds. (Güneş ışınları bulutların arasından nüfuz eder.)
3. The smell of smoke permeated my clothes after I spent time around the campfire. (Kamp ateşi etrafında zaman geçirdikten sonra, kıyafetlerime duman kokusu sinmişti.)
4. The sound of music permeated the air as the concert began. (Konser başladığında müziğin sesi havayı doldurdu.)
5. The scent of flowers permeated the garden. (Çiçeklerin kokusu bahçeye yayıldı.)
6. The ink permeated through the paper, leaving a stain on the desk. (Mürekkep kağıdın içine nüfuz ederek, masada bir leke bıraktı.)
7. The culture of the city permeates every aspect of life there. (Şehrin kültürü, hayatın her yönüne nüfuz eder.)
8. The sound of the waves permeated the silence of the night. (Dalgaların sesi gece sessizliğine nüfuz etti.)
9. The smell of fresh coffee permeated the café. (Taze kahve kokusu kafeye yayıldı.)
10. The rainwater permeated the soil, making it easier for the plants to absorb nutrients. (Yağmur suyu toprağa nüfuz etti ve bitkilerin besinleri daha kolay emmesini sağladı.)
11. The sound of laughter permeated the room as the children played. (Çocuklar oynarken, kahkahaların sesi odaya yayıldı.)
12. The colors of the sunset permeated the sky. (Güneş batarken, gökyüzüne renkler yayıldı.)
13. The smell of chlorine permeated the air around the swimming pool. (Yüzme havuzu etrafındaki havada klor kokusu yayıldı.)
14. The feeling of excitement permeated the crowd as the game began. (Oyun başladığında, heyecan hissi kalabalığı sardı.)
15. The sound of the waterfall permeated the forest. (Şelalenin sesi ormana yayıldı.)
16. The aroma of freshly baked cookies permeated the kitchen. (Taze pişmiş kurabiyelerin kokusu mutfağa yayıldı.)
17. The sound of footsteps permeated the hallway. (Adımların sesi koridorda yayıldı.)
18. The feeling of sadness permeated the room as the news was delivered. (Haber verildiğinde, üzüntü hissi odaya yayıldı.)
19. The smell of gasoline permeated the garage. (Benzin kokusu garaja yayıldı.)
20. The sound of birds permeated the

trees as we walked through the forest. (Ormanda yürürken kuşların sesi ağaçların arasından yayıldı.)