Periphery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Periphery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Periphery

Periphery kelimesi “çevre” veya “çevresel” anlamına gelir. Bu kelime bir yerin veya nesnenin etrafındaki alanı veya bölgeyi ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The town is located in the periphery of the city. (Şehrin çevresinde yer alan kasaba.)
2. The periphery of the park is perfect for a picnic. (Parkın çevresi piknik için mükemmel.)
3. The company is expanding its business to the periphery regions. (Şirket işini çevre bölgelere genişletiyor.)
4. He has a vision that extends beyond the periphery. (Onun vizyonu sınırların ötesine uzanıyor.)
5. The hospital is situated on the periphery of the town. (Hastane kasabanın çevresinde yer alıyor.)
6. The periphery of the painting was damaged during transportation. (Tablonun kenarı taşıma sırasında hasar gördü.)
7. The periphery of the city is not as developed as the center. (Şehrin çevresi merkez kadar gelişmiş değil.)
8. She likes to walk around the periphery of the lake. (Gölün çevresinde yürümekten hoşlanıyor.)
9. The periphery of the mountain range is covered in thick forest. (Dağ sırasının çevresi kalın ormanlarla kaplı.)
10. The town is located in the periphery of the economic zone. (Kasaba ekonomik bölgenin çevresinde yer alıyor.)
11. The periphery of the garden is decorated with beautiful flowers. (Bahçenin çevresi güzel çiçeklerle süslenmiş.)
12. The periphery of the desert is very harsh and uninhabitable. (Çölün çevresi çok sert ve yaşanmaz.)
13. The periphery of the city is home to many industrial factories. (Şehrin çevresinde birçok endüstriyel fabrika bulunuyor.)
14. The periphery of the screen is where the icons are located. (Ekranın çevresi ikonların bulunduğu yerdir.)
15. The periphery of the town is surrounded by beautiful countryside. (Kasabanın çevresi güzel kırsal alanlarla çevrili.)
16. The periphery of the book was damaged by water. (Kitabın kenarı suyla hasar gördü.)
17. The periphery of the stage is where the actors enter and exit. (Sahnenin çevresi oyuncuların giriş ve çıkış yaptığı yerdir.)
18. The periphery of the city is a popular location for outdoor activities. (Şehrin çevresi açık hava etkinlikleri için popüler bir yerdir.)
19. The periphery of the map shows the surrounding area. (Haritanın çevresi etrafı gösterir.)
20. The periphery of the airport is where the cargo planes are parked. (Havaalanının çevresi yük uçaklarının park edildiği yerdir.)

Continuation

Continuation kelimesi “devam etme” veya “sürdürme” anlamına gelir. Bu kelime bir sürecin veya bir aktivitenin kesintiye uğramadan devam etmesini ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The continuation of the project depends on the availability of funds. (Projenin devamı fonların mevcudiyetine bağlıdır.)
2. The continuation of the story was just as exciting as the beginning. (Hikayenin devamı başlangıç kadar heyecan vericiydi.)
3. We need to ensure the continuation of the company’s success. (Şirketin başarısının devamını sağlamalıyız.)
4. The continuation of the game was delayed due to bad weather. (Oyunun devamı kötü hava koşulları nedeniyle gecikti.)
5. The continuation of the meeting will take place next week. (Toplantının devamı önümüzdeki hafta gerçekleşecek.)
6. The continuation of the concert was interrupted by a power outage. (Konserin devamı elektrik kesintisi nedeniyle kesintiye uğradı.)
7. The continuation of the movie was even better than the first half. (Filmin devamı ilk yarısından daha da iyiydi.)
8. The continuation of the story left the readers wanting more. (Hikayenin devamı okuyucuların daha fazlasını istemesine neden oldu.)
9. The continuation of the road was blocked by a fallen tree. (Yolun devamı düşen bir ağaç tarafından engellendi.)
10. The continuation of the research is crucial for the scientific community. (Araştırmanın devamı bilimsel toplum için hayati önem taşıyor.)
11. The continuation of the play received rave reviews from the critics. (Oyunun devamı eleştirmenlerden tam not aldı.)
12. The continuation of the book series is eagerly anticipated by fans. (Kitap serisinin devamı hayranlar tarafından büyük bir heyecanla bekleniyor.)
13. The continuation of the program is subject to funding approval. (Programın devamı fonlama onayına tabidir.)
14. The continuation of the concert was a relief to the audience after the delay. (Konserin devamı gecikmenin ardından izleyicilere rahatlama sağladı.)
15. The continuation of the tradition is important to preserve cultural heritage. (Geleneklerin devamı kültürel mirasın korunması için önemlidir.)
16. The continuation of the investigation led to a breakthrough in the case. (Araştırmanın devamı dava açısından bir çığır açtı.)
17. The continuation of the meeting was put on hold until further notice. (Toplantının devamı ilerideki bir tarihe kadar ertelendi.)
18. The continuation of the TV show was uncertain due to low ratings. (TV programının devamı düşük reytingler nedeniyle belirsizdi.)
19. The continuation of the conversation was interrupted by a phone call. (Konuşmanın devamı bir telefon araması tarafından kesintiye uğ