Peel Off One’S Glove İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peel Off One’S Glove İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peel Off One’s Glove Nedir?

“Peel off one’s glove” İngilizce bir deyimdir ve “birinin eldivenini çıkarmak” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. She peeled off her glove and shook my hand. (O, eldivenini çıkardı ve elimi salladı.)
2. He peeled off his glove and wiped the sweat from his forehead. (Eldivenini çıkardı ve alnındaki teri sildi.)
3. The surgeon peeled off his glove and threw it away after the operation. (Cerrah, ameliyattan sonra eldivenini çıkardı ve atıp attı.)
4. She peeled off her glove and dug through her purse to find her keys. (Eldivenini çıkardı ve anahtarlarını bulmak için çantasını karıştırdı.)
5. The detective peeled off his glove and carefully examined the evidence. (Dedektif, eldivenini çıkardı ve kanıtları dikkatle inceledi.)
6. He peeled off his glove and revealed a fresh tattoo on his hand. (Eldivenini çıkardı ve elindeki yeni dövmeyi ortaya çıkardı.)
7. She peeled off her glove and admired the engagement ring on her finger. (Eldivenini çıkardı ve parmağındaki nişan yüzüğünü hayranlıkla seyretti.)
8. The skier peeled off his glove and adjusted his goggles before heading down the mountain. (Kayakçı, eldivenini çıkardı ve gözlüklerini ayarladıktan sonra dağa doğru ilerledi.)
9. She peeled off her glove and brushed the snow off her coat. (Eldivenini çıkardı ve ceketinden karı fırçaladı.)
10. The musician peeled off his glove and played a beautiful melody on the piano. (Müzisyen, eldivenini çıkardı ve piyanoda güzel bir melodi çaldı.)
11. He peeled off his glove and checked his watch. (Eldivenini çıkardı ve saatinde kontrol etti.)
12. She peeled off her glove and took a sip of her hot chocolate. (Eldivenini çıkardı ve sıcak çikolatasından bir yudum aldı.)
13. The gardener peeled off his glove and pruned the rose bushes. (Bahçıvan, eldivenini çıkardı ve gül çalılarını budadı.)
14. She peeled off her glove and applied lotion to her dry hands. (Eldivenini çıkardı ve kuruyan ellerine losyon sürdü.)
15. The baseball player peeled off his glove and high-fived his teammate. (Beyzbol oyuncusu, eldivenini çıkardı ve takım arkadaşıyla yüksek beş yaptı.)
16. She peeled off her glove and tied her shoelaces. (Eldivenini çıkardı ve ayakkabı bağcıklarını bağladı.)
17. The chef peeled off his glove and tasted the soup. (Şef, eldivenini çıkardı ve çorbanın tadına baktı.)
18. She

peeled off her glove and picked up the hot pan with a potholder. (Eldivenini çıkardı ve sıcak tavanın altını fırçasıyla aldı.)
19. The firefighter peeled off his glove and grabbed the hose to put out the fire. (İtfaiyeci, eldivenini çıkardı ve yangını söndürmek için hortumu aldı.)

20. She peeled off her glove and pulled out her phone to take a picture of the beautiful scenery. (Eldivenini çıkardı ve güzel manzaranın fotoğrafını çekmek için telefonunu çıkardı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. O, eldivenini çıkardı ve elimi salladı.
2. Eldivenini çıkardı ve alnındaki teri sildi.
3. Cerrah, ameliyattan sonra eldivenini çıkardı ve atıp attı.
4. Eldivenini çıkardı ve anahtarlarını bulmak için çantasını karıştırdı.
5. Dedektif, eldivenini çıkardı ve kanıtları dikkatle inceledi.
6. Eldivenini çıkardı ve elindeki yeni dövmeyi ortaya çıkardı.
7. Eldivenini çıkardı ve parmağındaki nişan yüzüğünü hayranlıkla seyretti.
8. Kayakçı, eldivenini çıkardı ve gözlüklerini ayarladıktan sonra dağa doğru ilerledi.
9. Eldivenini çıkardı ve ceketinden karı fırçaladı.
10. Müzisyen, eldivenini çıkardı ve piyanoda güzel bir melodi çaldı.
11. Eldivenini çıkardı ve saatinde kontrol etti.
12. Eldivenini çıkardı ve sıcak çikolatasından bir yudum aldı.
13. Bahçıvan, eldivenini çıkardı ve gül çalılarını budadı.
14. Eldivenini çıkardı ve kuruyan ellerine losyon sürdü.
15. Beyzbol oyuncusu, eldivenini çıkardı ve takım arkadaşıyla yüksek beş yaptı.
16. Eldivenini çıkardı ve ayakkabı bağcıklarını bağladı.
17. Şef, eldivenini çıkardı ve çorbanın tadına baktı.
18. Eldivenini çıkardı ve sıcak tavanın altını fırçasıyla aldı.
19. İtfaiyeci, eldivenini çıkardı ve yangını söndürmek için hortumu aldı.
20. Eldivenini çıkardı ve güzel manzaranın fotoğrafını çekmek için telefonunu çıkardı.