Peasant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peasant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peasant Nedir?

Peasant, genellikle kırsal kesimde yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, toprak sahibi olmayan ve düşük sosyal statüye sahip kişilere verilen bir isimdir.

Örnek Cümleler:

1. The peasant worked hard in the fields all day long. (Çiftçi bütün gün tarlada çalıştı.)
2. Peasants make up a large portion of the population in many countries. (Çiftçiler, birçok ülkede nüfusun büyük bir bölümünü oluşturur.)
3. The peasant struggled to provide for his family. (Çiftçi, ailesine bakmak için mücadele etti.)
4. Peasants have always been an important part of rural communities. (Çiftçiler, her zaman kırsal toplulukların önemli bir parçası olmuştur.)
5. The peasant’s daily routine revolved around the needs of his farm. (Çiftçinin günlük rutini, çiftliğinin ihtiyaçlarına göre şekilleniyordu.)
6. The life of a peasant can be very difficult, especially in times of drought or famine. (Bir çiftçinin hayatı, kuraklık veya kıtlık zamanlarında özellikle zor olabilir.)
7. Many peasants in developing countries struggle to make a living from subsistence farming. (Gelişmekte olan ülkelerdeki birçok çiftçi, geçimlerini geçinme tarımından sağlamakta zorlanıyor.)
8. The peasant’s simple way of life was a stark contrast to the luxury of the ruling class. (Çiftçinin basit yaşam tarzı, yönetici sınıfın lüksüyle keskin bir tezat oluşturuyordu.)
9. Peasants were often forced to pay high taxes to their feudal lords. (Çiftçiler, feodal lordlarına yüksek vergiler ödemek zorunda kalırlardı.)
10. The peasant’s sense of community was strong, and he relied on his neighbors for support. (Çiftçinin toplum duygusu güçlüydü ve desteğini komşularına bağlıydı.)
11. Many peasants were illiterate and had little access to education. (Birçok çiftçi okuryazar değildi ve eğitime çok az erişimi vardı.)
12. The peasant’s life was often marked by hard work and struggle, but also by simple pleasures and joys. (Çiftçinin hayatı genellikle zor çalışma ve mücadeleyle belirlense de, basit zevkler ve sevinçlerle de doluydu.)
13. Peasants often had to contend with unpredictable weather and natural disasters. (Çiftçiler sık sık öngörülemeyen hava koşulları ve doğal afetlerle mücadele etmek zorunda kalırdı.)
14. The peasant’s relationship with the land was deep and profound. (Çiftçinin toprakla ilişkisi derin ve köklüydü.)
15. Peasant uprisings were a common occurrence throughout history. (Ç

15. Peasant uprisings were a common occurrence throughout history. (Çiftçi isyanları, tarih boyunca sıkça görülen olaylardı.)
16. The peasant’s clothing was simple and practical, designed for hard work and durability. (Çiftçinin giyimi basit ve pratikti, zor işler için dayanıklılık sağlamak için tasarlanmıştı.)
17. Peasants often relied on traditional farming methods passed down from generation to generation. (Çiftçiler genellikle nesilden nesile aktarılan geleneksel tarım yöntemlerine güvenirlerdi.)
18. The peasant’s diet consisted mainly of simple, homegrown foods. (Çiftçinin beslenmesi genellikle basit, evde yetiştirilen yiyeceklerden oluşurdu.)
19. The peasant’s home was often a simple, one-room dwelling made of local materials. (Çiftçinin evi genellikle yerel malzemelerden yapılmış basit, tek odalı bir yerdi.)
20. Despite the challenges they faced, many peasants took great pride in their work and their way of life. (Karşılaştıkları zorluklara rağmen, birçok çiftçi işlerinden ve yaşam tarzlarından büyük gurur duyuyordu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. çiftçi
2. birçok ülkede nüfusun büyük bir bölümünü oluşturur
3. ailesine bakmak için mücadele etti
4. kırsal toplulukların önemli bir parçası olmuştur
5. günlük rutini, çiftliğinin ihtiyaçlarına göre şekilleniyordu
6. kuraklık veya kıtlık zamanlarında özellikle zor olabilir
7. geçimlerini geçinme tarımından sağlamakta zorlanıyor
8. basit yaşam tarzı, yönetici sınıfın lüksüyle keskin bir tezat oluşturuyordu
9. feodal lordlarına yüksek vergiler ödemek zorunda kalırlardı
10. toplum duygusu güçlüydü ve desteğini komşularına bağlıydı
11. okuryazar değildi ve eğitime çok az erişimi vardı
12. basit zevkler ve sevinçlerle de doluydu
13. öngörülemeyen hava koşulları ve doğal afetlerle mücadele etmek zorunda kalırdı
14. toprakla ilişkisi derin ve köklüydü
15. çiftçi isyanları, tarih boyunca sıkça görülen olaylardı
16. zor işler için dayanıklılık sağlamak için tasarlanmış basit ve pratik giyim
17. nesilden nesile aktarılan geleneksel tarım yöntemlerine güvenirlerdi
18. basit, evde yetiştirilen yiyeceklerden oluşan beslenme
19. yerel malzemelerden yapılmış