Peak İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Peak Nedir?
Peak, doruk, tepe, en yüksek nokta gibi anlamlara gelir.
- The hikers finally reached the peak of the mountain. (Dağcılar nihayet dağın zirvesine ulaştı.)
- This year’s sales reached a new peak. (Bu yılın satışları yeni bir doruğa ulaştı.)
- The athlete’s performance peaked during the championship. (Sporcu performansı şampiyona sırasında zirve yaptı.)
- The sun will reach its peak in the sky at noon. (Güneş öğle vakti gökyüzündeki tepe noktasına ulaşacak.)
- The peak of her career was when she won the Oscar. (Kariyerinin en yüksek noktası, Oscar kazandığı andı.)
- The singer’s popularity peaked in the 90s. (Şarkıcının popülerliği 90’larda en yüksek noktaya ulaştı.)
- The stock market reached a new peak this week. (Hisse senedi piyasası bu hafta yeni bir zirveye ulaştı.)
- The traffic on the highway peaks during rush hour. (Otoyoldaki trafik yoğunluğu iş saatlerinde en yüksek noktaya ulaşır.)
- The temperature will peak at 35 degrees Celsius today. (Bugün sıcaklık 35 dereceye kadar yükselecek.)
- The demand for the product peaked during the holiday season. (Ürün talebi tatil sezonunda en yüksek noktaya ulaştı.)
- The sound levels peaked during the concert. (Konser sırasında ses seviyeleri doruğa ulaştı.)
- The company’s profits peaked last year. (Şirketin karı geçen yılın en yüksek noktasına ulaştı.)
- The number of visitors to the museum peaked in the summer. (Müzeye gelen ziyaretçi sayısı yaz aylarında en yüksek noktaya ulaştı.)
- The excitement peaked when the winner was announced. (Kazanan açıklandığında heyecan doruğa ulaştı.)
- The pain peaked after the surgery. (Cerrahiden sonra ağrı zirve yaptı.)
- The intensity of the storm peaked in the middle of the night. (Fırtınanın şiddeti gece yarısında en yüksek noktaya ulaştı.)
- The population of the city is expected to peak in 2030. (Şehrin nüfusu 2030’da en yüksek noktaya ulaşması bekleniyor.)
- The athlete’s performance peaked at the Olympic Games. (Sporcu performansı Olimpiyat Oyunları sırasında zirve yaptı.)
- The company’s growth rate peaked in 2015. (Şirketin büyüme hızı 2015’te en yüksek noktaya ulaştı.)
- The wave heights will peak at 10 feet this afternoon. (Bu öğleden sonra dalga yükseklikleri 10 fitte zirve yapacak.)
Devam Eden Örnek Cümleler
- The traffic accidents often peak during holiday weekends. (Trafik kazaları genellikle tatil hafta sonlarında zirve yapar.)
- The power usage in the city peaks during the hot summer months. (Şehirdeki elektrik kullanımı sıcak yaz aylarında en yüksek noktaya ulaşır.)
- The excitement of the crowd peaked when the team scored the winning goal. (Takım kazanan golü attığında, kalabalığın heyecanı doruğa ulaştı.)
- The tourist season in this region typically peaks in the summer. (Bu bölgedeki turist sezonu genellikle yaz aylarında en yüksek noktaya ulaşır.)
- The price of oil peaked in 2008 before plummeting in 2009. (Petrol fiyatı 2008’de zirveye ulaştıktan sonra 2009’da düşüşe geçti.)
- The tension in the room peaked when the two politicians began arguing. (İki siyasetçi tartışmaya başladığında odadaki gerilim doruğa ulaştı.)
- The number of COVID-19 cases peaked in this region last month. (Bu bölgedeki COVID-19 vakaları geçen ay en yüksek noktaya ulaştı.)
- The mountain’s peak was covered in snow. (Dağın zirvesi karla kaplıydı.)
- The marathon runners had to climb a steep peak in the middle of the course. (Maraton koşucuları parkurun ortasında dik bir tepeyi tırmanmak zorunda kaldı.)
- The popularity of social media platforms continues to peak among younger generations. (Sosyal medya platformlarının popülaritesi genç nesiller arasında hala zirve yapmaya devam ediyor.)
Hemen Yorum Yaz