Pause İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pause İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pause İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pause: Duraklatmak, ara vermek

  1. I’m going to pause the movie so we can get some snacks.
    (Türkçe: Filmi duraklatacağım, atıştırmalık alalım.)

  2. Can we pause the meeting for a few minutes?
    (Türkçe: Toplantıyı birkaç dakika için duraklatabilir miyiz?)

  3. He paused for a moment before answering the question.
    (Türkçe: Soruya cevap vermeden önce bir an duraksadı.)

  4. The music paused briefly before starting up again.
    (Türkçe: Müzik kısa bir duraksamadan sonra tekrar başladı.)

  5. Let’s pause the game and take a break.
    (Türkçe: Oyunu duraklatalım ve ara verelim.)

  6. She paused in her work to take a sip of coffee.
    (Türkçe: İşinde bir an duraksayıp bir yudum kahve aldı.)

  7. The speaker paused to let the audience absorb what he had just said.
    (Türkçe: Konuşmacı, izleyicinin söylediklerini sindirmeleri için bir an duraksadı.)

  8. He hit the pause button on the remote control to stop the video.
    (Türkçe: Videoyu durdurmak için uzaktan kumandadaki duraklatma düğmesine bastı.)

  9. We need to pause the project until we get more funding.
    (Türkçe: Daha fazla finansman alana kadar projeyi duraklatmamız gerekiyor.)

  10. The singer paused for effect before hitting the high note.
    (Türkçe: Şarkıcı yüksek nota çalmadan önce etki yapmak için duraksadı.)

  11. Let’s pause for a moment and reflect on what we’ve learned.
    (Türkçe: Bir an duraklayalım ve öğrendiklerimizi düşünelim.)

  12. The video game automatically pauses when the controller is disconnected.
    (Türkçe: Kontrol cihazı bağlantısı kesildiğinde video oyunu otomatik olarak duraklatılır.)

  13. The teacher paused her lecture to answer a student’s question.
    (Türkçe: Öğretmen öğrencinin sorusuna cevap vermek için dersine ara verdi.)

  14. The runner paused for a moment to catch his breath.
    (Türkçe: Koşucu nefesini toplamak için bir an duraksadı.)

  15. Let’s pause the music and have a moment of silence for the victims.
    (Türkçe: Müziği duraklatalım ve kurbanlar için bir an sessiz kalalım.)

  16. He paused the video to make a comment about the scene.
    (Türkçe: Sahne hakkında yorum yapmak için video

  1. The coach paused the game to give his players some advice.
    (Türkçe: Antrenör oyuncularına tavsiyede bulunmak için oyunu duraklattı.)

  2. She paused her workout to take a drink of water.
    (Türkçe: Egzersizini duraklattı ve bir yudum su içti.)

  3. The band paused between songs to tune their instruments.
    (Türkçe: Grup şarkılar arasında ara verip çalgılarını ayarladı.)

  4. The actor paused before delivering the punchline for maximum impact.
    (Türkçe: Aktör, en iyi etkiyi yaratmak için özetlemeden önce duraksadı.)

Not: Yukarıdaki cümlelerin İngilizce kısımları kalın ve mavi olarak gösterilmiştir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.