Paunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paunch İle İlgili Cümleler

Paunch, Türkçe karşılığıyla “karın” anlamına gelmektedir. İngilizce cümlelerde “paunch” kelimesi şöyle kullanılabilir:

  1. He has a huge paunch and should start working out. (Büyük bir karın yağı var ve egzersiz yapmaya başlamalı.)
  2. The chef used paunch fat to add flavor to the dish. (Şef, yemeğe lezzet katmak için karın yağı kullandı.)
  3. The hunter noticed the paunch of the deer was unusually large. (Avcı, geyiğin karın bölgesinin olağandışı büyük olduğunu fark etti.)
  4. The old man rubbed his paunch and let out a deep sigh. (Yaşlı adam, karın bölgesini ovuşturdu ve derin bir iç çekti.)
  5. The wrestler’s paunch jiggled as he entered the ring. (Güreşçinin karın bölgesi, ringe girerken sallandı.)
  6. The doctor advised the patient to lose weight to reduce his paunch. (Doktor, hastanın karın bölgesini azaltmak için kilo vermesini önerdi.)
  7. The pregnant woman’s paunch grew larger as her due date approached. (Hamile kadının doğum tarihine yaklaştıkça karın bölgesi büyüdü.)
  8. The tailor had trouble fitting the suit around the man’s paunch. (Terzi, adamın karın bölgesi etrafında takım elbiseyi sığdırmakta zorlandı.)
  9. The bodybuilder’s paunch was toned and muscular. (Vücut geliştiricinin karın bölgesi kaslı ve fit görünüyordu.)
  10. The farmer’s paunch suggested he enjoyed his own produce a little too much. (Çiftçinin karın bölgesi, kendi ürünlerini biraz fazla tükettiğini düşündürdü.)
  11. The comedian made jokes about his own paunch during his stand-up routine. (Komedyen, stand-up gösterisi sırasında kendi karın bölgesiyle ilgili şakalar yaptı.)
  12. The restaurant served a paunchy cut of beef that was very flavorful. (Restoran, lezzetli bir et kesimi olan karın bölgesi eti servis etti.)
  13. The boxer took a hit to his paunch and winced in pain. (Boksör, karın bölgesine aldığı darbeyle acıyla burkuldu.)
  14. The doctor examined the patient’s paunch for any signs of hernia. (Doktor, fıtık belirtileri açısından hastanın karın bölgesini muayene etti.)
  15. The man’s paunch shook with laughter as he watched the comedy show. (Adamın karın bölgesi, komedi gösterisini izlerken gülmekten sallandı.)
  16. The pregnant woman rested her hand on her paunch and felt her baby move. (Hamile kadın, elini karın bölgesine koydu ve bebeğinin hareketini hissetti
  1. The chef used paunch meat to make a delicious stew. (Şef, lezzetli bir güveç yapmak için karın eti kullandı.)
  2. The weightlifter’s paunch was a source of strength during his lifts. (Halterci, kaldırışları sırasında karın bölgesini güç kaynağı olarak kullandı.)
  3. The doctor advised the patient to avoid foods that would cause his paunch to bloat. (Doktor, hastanın karın bölgesinin şişmesine neden olacak yiyeceklerden kaçınmasını önerdi.)
  4. The man’s paunch hung over his belt, making it hard to bend over. (Adamın karın bölgesi kemerinin üzerine sarkıyordu, bükülmeyi zorlaştırıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.