Patron İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Patron İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Patron (Noun) – İşyerinde üst yönetici, işveren veya bir işletmenin sahibi

Örnek Cümleler:

1. My boss is a very demanding patron.
   (Türkçe: Benim patronum çok talepkar.)

2. The patron of the company is very involved in day-to-day operations.
   (Türkçe: Şirketin patronu günlük işletme faaliyetlerinde çok aktif.)

3. The patron decided to invest in a new project.
   (Türkçe: Patron, yeni bir projeye yatırım yapmaya karar verdi.)

4. The patron was pleased with the performance of the employees.
   (Türkçe: Patron, çalışanların performansından memnun kaldı.)

5. The patron announced a new initiative to increase profits.
   (Türkçe: Patron, karlılığı artırmak için yeni bir girişim duyurdu.)

6. The patron provided a generous bonus to all employees.
   (Türkçe: Patron, tüm çalışanlara cömert bir bonus verdi.)

7. The patron was impressed by the creativity of the marketing team.
   (Türkçe: Patron, pazarlama ekibinin yaratıcılığından etkilendi.)

8. The patron offered some valuable advice to the new hires.
   (Türkçe: Patron, yeni işe alınanlara değerli tavsiyeler sundu.)

9. The patron was recognized for his contribution to the industry.
   (Türkçe: Patron, sektöre yaptığı katkılar nedeniyle tanındı.)

10. The patron delegated some responsibilities to his trusted employees.
    (Türkçe: Patron, güvendiği çalışanlarına bazı sorumluluklar devretti.)

11. The patron of the restaurant personally greeted all the guests.
    (Türkçe: Restoranın patronu, tüm misafirleri kişisel olarak karşıladı.)

12. The patron was disappointed with the poor sales figures.
    (Türkçe: Patron, düşük satış rakamlarından hayal kırıklığına uğradı.)

13. The patron emphasized the importance of teamwork.
    (Türkçe: Patron, takım çalışmasının önemini vurguladı.)

14. The patron of the art gallery commissioned a new sculpture.
    (Türkçe: Sanat galerisinin patronu yeni bir heykel sipariş etti.)

15. The patron provided funding for a charitable cause.
    (Türkçe: Patron, hayırsever bir amaç için finansman sağladı.)

16. The patron was known for his generosity and philanthropy.
    (Türkçe: Patron, cömertliği ve hayırseverliğiyle tanınırdı.)

17. The patron of the company was a visionary leader.
    (Türkçe: Şirketin patronu vizyoner bir liderdi.)

18. The patron encouraged his employees to take risks and innovate.
    (Türkçe: Patron, çalışanlarının risk alıp yenilik yapmasını teşvik etti.)

19. The patron supported the local community through various initiatives.
    (Türkçe: Patron, çeşitli girişimlerle yerel topluluğu destekledi.)

20. The patron of the theater was a strong advocate for the arts.
    (Türk

çe)

(Türkçe: Tiyatronun patronu, sanatın güçlü bir savunucusuydu.)