Patriotic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Patriotic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Patriotic

Patriotic kelimesi Türkçede “vatanseverlik” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla siyasi konuşmalarda, milli bayramlarda ve askeri törenlerde kullanılır.

İşte örnek cümleler:

1. Patriotic songs are played during national holidays. (Milli bayramlarda vatanseverlik şarkıları çalınır.)
2. His patriotic spirit led him to join the army. (Onun vatanseverlik ruhu onu orduya katılmaya yönlendirdi.)
3. The politician’s patriotic speech inspired the crowd. (Siyasetçinin vatanseverlik konuşması kalabalığı etkiledi.)
4. Many people wear the country’s flag as a symbol of their patriotic pride. (Birçok insan ülkelerinin bayrağını vatanseverlik gururunun bir sembolü olarak takarlar.)
5. The students sang a patriotic song at the school assembly. (Öğrenciler okul toplantısında bir vatanseverlik şarkısı söylediler.)
6. He felt a strong patriotic duty to defend his country. (Ülkesini savunma konusunda güçlü bir vatanseverlik görevi hissetti.)
7. The patriotic display of fireworks lit up the sky. (Mevzunun vatanseverlik gösterisi havayı aydınlattı.)
8. The athlete won a gold medal and felt patriotic pride for his country. (Sporcu altın madalya kazandı ve ülkesine karşı vatanseverlik gururu hissetti.)
9. The patriotic poem spoke of the country’s natural beauty. (Şiir doğanın güzelliğinden bahsederek vatanseverlik duygusunu dile getirdi.)
10. The soldier’s patriotic sacrifice will never be forgotten. (Askerin vatansever

lik fedakarlığı asla unutulmayacak.)
11. The politician emphasized the importance of patriotic values. (Siyasetçi vatanseverlik değerlerinin önemini vurguladı.)

12. The school organized a patriotic essay competition. (Okul bir vatanseverlik deneme yarışması düzenledi.)
13. The parade was a celebration of patriotic pride. (Geçit töreni vatanseverlik gururunun bir kutlamasıydı.)
14. The artist painted a patriotic mural on the side of the building. (Sanatçı binanın yan tarafına bir vatanseverlik duvar resmi yaptı.)
15. The singer’s patriotic performance brought tears to the audience’s eyes. (Şarkıcının vatanseverlik performansı izleyicilerin gözlerine yaş getirdi.)
16. The patriotic oath was recited by the newly elected officials. (Yeni seçilen yetkililer vatanseverlik yemini ettiler.)
17. The school’s marching band played a patriotic tune at the football game. (Okulun marş takımı futbol maçında bir vatanseverlik ezgisi çaldı.)
18. The flag-raising ceremony was a symbol of patriotic unity. (Bayrak töreni vatanseverlik birliğinin bir sembolüydü.)
19. The politician’s patriotic gesture was met with applause. (Siyasetçinin vatanseverlik jesti alkışlarla karşılandı.)
20. The teacher taught the students about the importance of patriotic citizenship. (Öğretmen öğrencilere vatanseverlik vatandaşlığının önemini öğretti.)