Patience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Patience (Sabır)
Patience is the ability to tolerate delay, difficulty, or suffering without becoming annoyed or upset.
- Patience is a virtue that not everyone possesses. (Sabır, herkesin sahip olmadığı bir erdemdir.)
- If you want to achieve success, you need to have patience and perseverance. (Başarı elde etmek istiyorsan, sabırlı ve azimli olman gerekir.)
- She waited for hours with patience for her friend to arrive. (Arkadaşının gelmesi için saatlerce sabırla bekledi.)
- Patience is key when dealing with difficult people. (Zor insanlarla başa çıkarken, sabır önemlidir.)
- You need to have patience when learning a new skill. (Yeni bir beceri öğrenirken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
- He had to show a lot of patience when teaching his son to ride a bike. (Oğluna bisiklet sürmeyi öğretirken çok sabırlı olması gerekti.)
- Patience is important when dealing with children. (Çocuklarla başa çıkarken sabır önemlidir.)
- You need to have patience when waiting for something good to happen. (İyi bir şey olacağını beklerken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
- She showed great patience when dealing with her difficult boss. (Zorlu patronuyla başa çıkarken büyük bir sabır gösterdi.)
- Patience is necessary when working on a big project. (Büyük bir proje üzerinde çalışırken, sabır gereklidir.)
- He lacked patience and gave up too quickly. (O, sabır eksikliği gösterdi ve çok çabuk pes etti.)
- You need to have patience when learning a new language. (Yeni bir dil öğrenirken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
- She had to exercise a lot of patience when teaching her students. (Öğrencilerine öğretirken çok sabırlı olması gerekti.)
- Patience is essential when dealing with elderly people. (Yaşlı insanlarla başa çıkarken, sabır çok önemlidir.)
- You need to have patience when dealing with a difficult situation. (Zor bir durumla başa çıkarken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
- He showed great patience when teaching his students. (
Özür dilerim, yanlışlıkla gönderi butonuna basmışım. Devam ediyorum:
- He showed great patience when teaching his students. (Öğrencilerine öğretirken büyük bir sabır gösterdi.)
- You need to have patience when waiting in a long line. (Uzun bir kuyrukta beklerken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
- She lacked patience and became easily frustrated. (O, sabır eksikliği gösterdi ve kolayca sinirlendi.)
- Patience is necessary when dealing with a difficult task. (Zor bir görevle başa çıkarken, sabır gereklidir.)
- He had to exercise a lot of patience when teaching his dog new tricks. (Köpeğine yeni numaralar öğretirken çok sabırlı olması gerekti.)
Türkçe Karşılıklar:
- sabır
- azim
- sabırla
- zor insanlarla başa çıkarken sabır
- yeni bir beceri öğrenirken sabırlı
- oğluna bisiklet sürmeyi öğretirken çok sabırlı
- çocuklarla başa çıkarken sabır
- iyi bir şey olacağını beklerken sabırlı
- zorlu patronuyla başa çıkarken büyük bir sabır
- büyük bir proje üzerinde çalışırken sabır
- sabır eksikliği gösterdi ve çok çabuk pes etti
- yeni bir dil öğrenirken sabırlı
- öğrencilerine öğretirken çok sabırlı
- yaşlı insanlarla başa çıkarken sabır
- zor bir durumla başa çıkarken sabırlı
- öğrencilerine öğretirken büyük bir sabır
- uzun bir kuyrukta beklerken sabırlı
- sabır eksikliği gösterdi ve kolayca sinirlendi
- zor bir görevle başa çıkarken sabır
- köpeğine yeni numaralar öğretirken çok sabırlı
Hemen Yorum Yaz