Patience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Patience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Patience (Sabır)

Patience is the ability to tolerate delay, difficulty, or suffering without becoming annoyed or upset.

  1. Patience is a virtue that not everyone possesses. (Sabır, herkesin sahip olmadığı bir erdemdir.)
  2. If you want to achieve success, you need to have patience and perseverance. (Başarı elde etmek istiyorsan, sabırlı ve azimli olman gerekir.)
  3. She waited for hours with patience for her friend to arrive. (Arkadaşının gelmesi için saatlerce sabırla bekledi.)
  4. Patience is key when dealing with difficult people. (Zor insanlarla başa çıkarken, sabır önemlidir.)
  5. You need to have patience when learning a new skill. (Yeni bir beceri öğrenirken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
  6. He had to show a lot of patience when teaching his son to ride a bike. (Oğluna bisiklet sürmeyi öğretirken çok sabırlı olması gerekti.)
  7. Patience is important when dealing with children. (Çocuklarla başa çıkarken sabır önemlidir.)
  8. You need to have patience when waiting for something good to happen. (İyi bir şey olacağını beklerken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
  9. She showed great patience when dealing with her difficult boss. (Zorlu patronuyla başa çıkarken büyük bir sabır gösterdi.)
  10. Patience is necessary when working on a big project. (Büyük bir proje üzerinde çalışırken, sabır gereklidir.)
  11. He lacked patience and gave up too quickly. (O, sabır eksikliği gösterdi ve çok çabuk pes etti.)
  12. You need to have patience when learning a new language. (Yeni bir dil öğrenirken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
  13. She had to exercise a lot of patience when teaching her students. (Öğrencilerine öğretirken çok sabırlı olması gerekti.)
  14. Patience is essential when dealing with elderly people. (Yaşlı insanlarla başa çıkarken, sabır çok önemlidir.)
  15. You need to have patience when dealing with a difficult situation. (Zor bir durumla başa çıkarken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
  16. He showed great patience when teaching his students. (

Özür dilerim, yanlışlıkla gönderi butonuna basmışım. Devam ediyorum:

  1. He showed great patience when teaching his students. (Öğrencilerine öğretirken büyük bir sabır gösterdi.)
  2. You need to have patience when waiting in a long line. (Uzun bir kuyrukta beklerken, sabırlı olmanız gerekiyor.)
  3. She lacked patience and became easily frustrated. (O, sabır eksikliği gösterdi ve kolayca sinirlendi.)
  4. Patience is necessary when dealing with a difficult task. (Zor bir görevle başa çıkarken, sabır gereklidir.)
  5. He had to exercise a lot of patience when teaching his dog new tricks. (Köpeğine yeni numaralar öğretirken çok sabırlı olması gerekti.)

Türkçe Karşılıklar:

  • sabır
  • azim
  • sabırla
  • zor insanlarla başa çıkarken sabır
  • yeni bir beceri öğrenirken sabırlı
  • oğluna bisiklet sürmeyi öğretirken çok sabırlı
  • çocuklarla başa çıkarken sabır
  • iyi bir şey olacağını beklerken sabırlı
  • zorlu patronuyla başa çıkarken büyük bir sabır
  • büyük bir proje üzerinde çalışırken sabır
  • sabır eksikliği gösterdi ve çok çabuk pes etti
  • yeni bir dil öğrenirken sabırlı
  • öğrencilerine öğretirken çok sabırlı
  • yaşlı insanlarla başa çıkarken sabır
  • zor bir durumla başa çıkarken sabırlı
  • öğrencilerine öğretirken büyük bir sabır
  • uzun bir kuyrukta beklerken sabırlı
  • sabır eksikliği gösterdi ve kolayca sinirlendi
  • zor bir görevle başa çıkarken sabır
  • köpeğine yeni numaralar öğretirken çok sabırlı

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.