Pat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pat İle İlgili İngilizce Cümleler ve Türkçe Anlamları

Pat kelimesinin Türkçe Anlamı:

Pat kelimesi Türkçe dilinde “elle vurma, okşama, hafifçe vurma” gibi anlamlara gelmektedir.

Örnek Cümleler:

  1. She gently patted her dog’s head. (O, köpeğinin başını nazikçe okşadı.)
  2. He patted his pockets, searching for his keys. (O, anahtarlarını aramak için cebini hafifçe vurdu.)
  3. The nurse patted the baby’s back to calm him down. (Hemşire, bebeğin sakinleşmesi için onun sırtına hafifçe vurdu.)
  4. She patted her friend’s arm sympathetically. (O, arkadaşının kolunu sempatik bir şekilde okşadı.)
  5. He patted the dust off his clothes. (O, tozları kıyafetlerinden hafifçe sıvazladı.)
  6. She patted her hair down to tame the flyaways. (O, saçlarını hafifçe düzelterek uçuşan telleri kontrol altına aldı.)
  7. The teacher patted the student on the back for a job well done. (Öğretmen, işini iyi yapan öğrencinin sırtına hafifçe vurdu.)
  8. He patted the horse’s nose, offering it a treat. (O, attın burnunu okşayarak ona bir ödül teklif etti.)
  9. She patted her husband’s hand to reassure him. (O, kocasını rahatlatmak için onun elini hafifçe okşadı.)
  10. He patted his stomach after eating a satisfying meal. (O, doyurucu bir yemek yedikten sonra karnını hafifçe sıvazladı.)
  11. The mother patted her baby’s back to help it burp. (Anne, bebeğinin geğirmesine yardımcı olmak için onun sırtına hafifçe vurdu.)
  12. He patted the soccer ball with his foot. (O, futbol topuna ayağıyla hafifçe dokundu.)
  13. She patted the cushion to fluff it up. (O, minderi hafifçe sıvazlayarak onu kabarttı.)
  14. The chef patted the dough into a round shape. (Şef, hamuru yuvarlak bir şekle getirmek için hafifçe vurdu.)
  15. He patted his friend on the back for a joke well told. (O, iyi anlatılan bir şaka için arkadaşının sırtına hafifçe vurdu.)
  16. She patted the soil down around the newly planted flowers. (O, yeni dikilmiş çiçeklerin etrafındaki toprağı hafifçe bastırdı.)
  17. He patted the steering wheel impatiently in traffic. (O, trafikte sabırsızlık

ile direksiyon simidini hafifçe sıvazladı.)
18. She patted the stray cat, offering it some food. (O, sokak kedisiyle ilgilenerek ona biraz yiyecek verdi.)

  1. The coach patted the athlete’s back before the race. (Antrenör, yarışmadan önce sporcu’nun sırtına hafifçe vurdu.)
  2. He patted his friend’s hand as a sign of comfort. (O, arkadaşının elini rahatlatıcı bir işaret olarak hafifçe sıvazladı.)

Türkçe Anlamları ile Örnek Cümlelerin İngilizce Hali:

  1. She gently patted her dog’s head. (O, köpeğinin başını nazikçe okşadı.)
  2. He patted his pockets, searching for his keys. (O, anahtarlarını aramak için cebini hafifçe vurdu.)
  3. The nurse patted the baby’s back to calm him down. (Hemşire, bebeğin sakinleşmesi için onun sırtına hafifçe vurdu.)
  4. She patted her friend’s arm sympathetically. (O, arkadaşının kolunu sempatik bir şekilde okşadı.)
  5. He patted the dust off his clothes. (O, tozları kıyafetlerinden hafifçe sıvazladı.)
  6. She patted her hair down to tame the flyaways. (O, saçlarını hafifçe düzelterek uçuşan telleri kontrol altına aldı.)
  7. The teacher patted the student on the back for a job well done. (Öğretmen, işini iyi yapan öğrencinin sırtına hafifçe vurdu.)
  8. He patted the horse’s nose, offering it a treat. (O, attın burnunu okşayarak ona bir ödül teklif etti.)
  9. She patted her husband’s hand to reassure him. (O, kocasını rahatlatmak için onun elini hafifçe okşadı.)
  10. He patted his stomach after eating a satisfying meal. (O, doyurucu bir yemek yedikten sonra karnını hafifçe sıvazladı.)
  11. The mother patted her baby’s back to help it burp. (Anne, bebeğinin geğirmesine yardımcı olmak için onun sırtına hafifçe vurdu.)
  12. He patted the soccer ball with his foot. (O, futbol topuna ayağıyla hafifçe dokundu.)
  13. She patted the cushion to fluff it up. (O, minderi hafifçe sıvazlayarak onu kabarttı.)
  14. The chef patted the dough into a round shape. (Şef, hamuru yuvarlak bir şekle getirmek için hafifçe vurdu.)
  15. He patted his friend on the back for a joke well told. (O, iyi anlatılan bir şaka için arkadaşının sırtına hafifç

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.