Partly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Partly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Partly” Türkçe Anlamı: Kısmen, biraz

1. I am partly responsible for the project’s failure. (Projenin başarısızlığından kısmen ben sorumluyum.)
2. She was partly right about her assumptions. (Varsayımlarında kısmen haklıydı.)
3. The success of the plan depends partly on luck. (Planın başarısı kısmen şansa bağlıdır.)
4. He is partly to blame for the argument that happened. (O, olan tartışmadan kısmen sorumlu.)
5. The company’s profits increased partly due to the new marketing strategy. (Şirketin karı, yeni pazarlama stratejisi sayesinde kısmen arttı.)
6. Partly because of his poor health, he had to retire early. (Sağlığının kötü olması nedeniyle kısmen erken emekli oldu.)
7. The problem was partly caused by the lack of communication. (Sorun, iletişim eksikliğinden kısmen kaynaklandı.)
8. Partly inspired by his travels, he decided to write a book. (Seyahatleri tarafından kısmen ilham alarak, bir kitap yazmaya karar verdi.)
9. She is partly responsible for the success of the event. (Etkinliğin başarısından kısmen sorumlu.)
10. The movie was partly filmed in Europe. (Film, Avrupa’da kısmen çekildi.)
11. Partly because of his shyness, he had trouble making friends. (Utangaçlığı nedeniyle kısmen arkadaş edinme konusunda zorluk yaşadı.)
12. The decision was partly based on the budget constraints. (Karar, bütçe kısıtlamalarına kısmen dayanıyordu.)
13. He was partly motivated by the desire for fame and fortune. (Ün ve zenginlik arzusundan kısmen motive oldu.)
14. Partly due to the weather, the event was cancelled. (Hava koşullarından kısmen dolayı, etkinlik iptal edildi.)
15. The problem was partly resolved by the new team member’s input. (Sorun, yeni takım üyesinin katkısıyla kısmen çözüldü.)
16. The house was partly destroyed by the storm. (Evin bir kısmı fırtına tarafından yıkıldı.)
17. Partly because of her experience, she was hired for the job. (Deneyimi nedeniyle kısmen işe alındı.)
18. The painting was partly influenced by the artist’s personal life. (Tablo, sanatçının kişisel hayatı tarafından kısmen etkilendi.)
19. He was partly responsible for the success of the company. (Şirketin başarısından kısmen sorumlu oldu.)
20. Partly as a result of the pandemic, the company had to lay off employees. (Salgının bir sonucu olarak, şirket çalışanları işten çıkarmak zorunda kaldı.)

“Partly” ile ilgili diğer cümleler:

1. Partly because of his age, he had trouble keeping up with the younger players on the team. (Yaşı nedeniyle kısmen takımdaki genç oyuncularla başa çıkmakta zorluk yaşadı.)
2. The book was partly based on the author’s own experiences. (Kitap, yazarın kendi deneyimlerine kısmen dayanıyordu.)
3. Partly out of curiosity, she decided to try the new restaurant. (Meraktan kısmen dolayı, yeni restoranı denemeye karar verdi.)
4. The project was partly funded by the government. (Proje, hükümet tarafından kısmen finanse edildi.)
5. Partly due to her hard work, she was promoted to a higher position. (Sıkı çalışması nedeniyle kısmen daha yüksek bir pozisyona terfi etti.)
6. He was partly responsible for the success of the charity event. (Hayır etkinliğinin başarısından kısmen sorumlu oldu.)
7. Partly because of his lack of experience, he struggled with the new job. (Deneyimsizliği nedeniyle kısmen yeni işle başa çıkmakta zorluk çekti.)
8. The company’s stock price was partly affected by the global economic conditions. (Şirketin hisse fiyatı, küresel ekonomik koşullar tarafından kısmen etkilendi.)
9. Partly as a result of his hard work, he was able to achieve his goals. (Sıkı çalışmasının bir sonucu olarak, hedeflerine kısmen ulaşmayı başardı.)
10. The new product was partly inspired by customer feedback. (Yeni ürün, müşteri geri bildirimlerinden kısmen ilham aldı.)
11. Partly due to his personality, he had trouble adapting to the new team dynamic. (Kişiliğinden kısmen dolayı, yeni takım dinamiğine uyum sağlamakta zorluk yaşadı.)
12. The concert was partly sponsored by a local business. (Konsere, yerel bir işletme tarafından kısmen sponsorluk yapıldı.)
13. Partly because of the company’s reputation, she decided to accept the job offer. (Şirketin ününden kısmen dolayı, iş teklifini kabul etmeye karar verdi.)
14. The project’s success was partly due to the team’s collaboration. (Projenin başarısı, takımın işbirliği nedeniyle kısmen gerçekleşti.)
15. Partly because of the cost, they decided to delay the renovation project. (Maliyetinden kısmen dolayı, yenileme projesini ertelemeye karar verdiler.)
16. The movie’s plot was partly inspired by true events. (Film senaryosu, gerçek olaylardan kısmen ilham aldı.)
17. Partly due to her expertise, she was chosen to lead the new department. (Uzmanlığından kısmen dolayı, yeni departmanın liderliğini yapmak üz