Particulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Particulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Particulate Nedir?


Particulate, parçacık anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Kimyasal, fiziksel ve biyolojik alanlarda farklı bağlamlarda kullanılan bir terimdir.

Türkçe Anlamı:


Particulate kelimesinin Türkçe anlamı “parçacık”tır. Fizik, kimya ve biyoloji alanlarında kullanılan bu terim, çok küçük boyutta olan parçacıkları ifade eder.

Örnek Cümleler:


1. The particulate matter in the air is causing respiratory problems. (Havadaki parçacık madde solunum problemlerine neden oluyor.)
2. The water sample contained particulates that were visible under the microscope. (Su örneğinde mikroskop altında görülebilen parçacıklar bulundu.)
3. The filter is designed to remove particulates from the exhaust fumes. (Filtre egzoz gazlarındaki parçacıkları uzaklaştırmak için tasarlandı.)
4. The particulate size is too small to be seen with the naked eye. (Parçacık boyutu çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük.)
5. The particulate concentration in the river has exceeded safe levels. (Nehirdeki parçacık konsantrasyonu güvenli seviyeleri aştı.)
6. Particulate emissions from factories are a major source of air pollution. (Fabrikalardan yayılan parçacık emisyonları hava kirliliğinin ana kaynaklarından biridir.)
7. The particulate composition of the soil can affect plant growth. (Toprağın parçacık bileşimi bitki büyümesini etkileyebilir.)
8. There is a high level of particulate pollution in densely populated cities. (Yoğun nüfuslu şehirlerde yüksek düzeyde parçacık kirliliği bulunmaktadır.)
9. Particulate matter can enter the lungs and cause damage to the respiratory system. (Parçacık madde akciğerlere girebilir ve solunum sisteminde hasara neden olabilir.)
10. Scientists are studying the particulate matter found in deep sea sediments. (Bilim adamları, derin deniz çökellerinde bulunan parçacık maddeleri üzerinde çalışıyor.)
11. The particulate emissions from diesel engines are a major environmental concern. (Dizel motorlardan yayılan parçacık emisyonları büyük bir çevre sorunudur.)
12. Particulate pollution can reduce visibility and create haze. (Parçacık kirliliği görüş mesafesini azaltabilir ve pus oluşturabilir.)
13. The particulate filter needs to be replaced every few thousand miles. (Parçacık filtresi birkaç bin

mil sonra değiştirilmelidir.)
14. There are strict regulations on the amount of particulate matter that can be emitted by vehicles. (Araçlardan yayılan parçacık maddesi miktarı üzerinde sıkı düzenlemeler bulunmaktadır.)

  1. The particulate nature of light was first explained by Isaac Newton. (Işığın parçacık doğası ilk kez Isaac Newton tarafından açıklandı.)
  2. The particulate density of the material affects its physical properties. (Malzemenin parçacık yoğunluğu fiziksel özelliklerini etkiler.)
  3. Particulate matter in the soil can also affect the water quality of nearby rivers and lakes. (Topraktaki parçacık maddeleri, yakındaki nehirlerin ve göllerin su kalitesini de etkileyebilir.)
  4. Particulate emissions from coal-fired power plants are a major contributor to global warming. (Kömür yakıtlı elektrik santrallerinden yayılan parçacık emisyonları küresel ısınmaya büyük bir katkı sağlamaktadır.)
  5. The particulate size distribution in a sample can provide valuable information about its properties. (Örnek içindeki parçacık boyutu dağılımı, özellikleri hakkında değerli bilgiler sağlayabilir.)
  6. The particulate matter in cigarette smoke is a major cause of lung cancer. (Sigara dumanındaki parçacık madde, akciğer kanserinin başlıca nedenlerinden biridir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.