Palm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Palm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Palm İle İlgili Cümleler

Anlamı: Palm, tropikal iklimlerde yetişen ve genellikle sıcak bölgelerde bulunan bir ağaç türüdür. Genellikle plajlar ve tatil köyleri ile ilişkilendirilir.

  1. I love walking on the beach and feeling the warm sand and palm trees swaying in the breeze. (Plajda yürümeyi ve sıcak kumları hissetmeyi ve rüzgarla sallanan palmiye ağaçlarını seviyorum.)
  2. The hotel room had a great view of the palm-lined beach. (Otel odası, palmiye ağaçlarıyla çevrili plajın harika bir manzarasına sahipti.)
  3. I bought some coconut water from a vendor under the palm tree. (Palmiye ağacının altındaki bir satıcıdan hindistan cevizi suyu aldım.)
  4. The palm leaf was used as a symbol of victory in ancient times. (Palm yaprağı eski zamanlarda zaferin sembolü olarak kullanılmıştır.)
  5. There was a beautiful painting of a palm tree hanging on the wall. (Duvara asılı güzel bir palmiye ağacı resmi vardı.)
  6. The resort was surrounded by lush palm groves. (Tatil köyü, yemyeşil palmiye ağaçlıklarıyla çevriliydi.)
  7. We sat under the palm umbrella and sipped our drinks. (Palm şemsiyesinin altında oturduk ve içeceklerimizi yudumladık.)
  8. The palm fronds rustled in the wind. (Palm yaprakları rüzgarda hışırdadı.)
  9. The restaurant was decorated with palm trees and seashells. (Restoran palmiye ağaçları ve deniz kabukları ile dekore edilmişti.)
  10. I got a terrible sunburn on my arms from lying under the palm tree all day. (Tüm gün palmiye ağacının altında yatmaktan kollarımda korkunç bir güneş yanığı oldu.)
  11. The palm oil industry has been linked to deforestation and environmental destruction. (Palm yağı endüstrisi, ormansızlaşma ve çevre yıkımıyla ilişkilendirilmiştir.)
  12. We went on a hike through the palm forest and saw some monkeys. (Palm ormanından yürüyüşe çıktık ve bazı maymunlar gördük.)
  13. The street was lined with tall palm trees, providing shade for the pedestrians. (Sokak yüksek palmiye ağaçlarıyla kaplıydı ve yaya geçitlerine gölge sağlıyordu.)
  14. The palm leaf fan provided some relief from the heat. (Palm yapraklı fan, sıcaktan biraz rahatlama sağladı.)
  15. The resort had a beautiful palm garden with different varieties of palm trees. (Tatil köyünde, farklı türlerde palmiye ağaçları olan güzel bir palmiye bahçesi vardı.)
  16. The palm tree provided a natural habitat for

birds and other animals. (Palmiye ağacı kuşlar ve diğer hayvanlar için doğal bir habitat sağladı.)
17. The resort offered a relaxing massage under the palm-thatched roof. (Tatil köyü palmiye yapraklarından yapılmış çatı altında rahatlatıcı bir masaj sunuyordu.)

  1. The palm oil industry has been criticized for its negative impact on indigenous communities. (Palm yağı endüstrisi yerli topluluklar üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle eleştirilmiştir.)
  2. The palm-lined streets of the town were picturesque and full of charm. (Kentin palmiye ağaçlarıyla kaplı sokakları resmedilesi ve büyüleyiciydi.)
  3. I hung a hammock between two palm trees and relaxed in the shade. (İki palmiye ağacı arasına bir hamak astım ve gölgede dinlendim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.