Palm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Palm İle İlgili Cümleler
Anlamı: Palm, tropikal iklimlerde yetişen ve genellikle sıcak bölgelerde bulunan bir ağaç türüdür. Genellikle plajlar ve tatil köyleri ile ilişkilendirilir.
- I love walking on the beach and feeling the warm sand and palm trees swaying in the breeze. (Plajda yürümeyi ve sıcak kumları hissetmeyi ve rüzgarla sallanan palmiye ağaçlarını seviyorum.)
- The hotel room had a great view of the palm-lined beach. (Otel odası, palmiye ağaçlarıyla çevrili plajın harika bir manzarasına sahipti.)
- I bought some coconut water from a vendor under the palm tree. (Palmiye ağacının altındaki bir satıcıdan hindistan cevizi suyu aldım.)
- The palm leaf was used as a symbol of victory in ancient times. (Palm yaprağı eski zamanlarda zaferin sembolü olarak kullanılmıştır.)
- There was a beautiful painting of a palm tree hanging on the wall. (Duvara asılı güzel bir palmiye ağacı resmi vardı.)
- The resort was surrounded by lush palm groves. (Tatil köyü, yemyeşil palmiye ağaçlıklarıyla çevriliydi.)
- We sat under the palm umbrella and sipped our drinks. (Palm şemsiyesinin altında oturduk ve içeceklerimizi yudumladık.)
- The palm fronds rustled in the wind. (Palm yaprakları rüzgarda hışırdadı.)
- The restaurant was decorated with palm trees and seashells. (Restoran palmiye ağaçları ve deniz kabukları ile dekore edilmişti.)
- I got a terrible sunburn on my arms from lying under the palm tree all day. (Tüm gün palmiye ağacının altında yatmaktan kollarımda korkunç bir güneş yanığı oldu.)
- The palm oil industry has been linked to deforestation and environmental destruction. (Palm yağı endüstrisi, ormansızlaşma ve çevre yıkımıyla ilişkilendirilmiştir.)
- We went on a hike through the palm forest and saw some monkeys. (Palm ormanından yürüyüşe çıktık ve bazı maymunlar gördük.)
- The street was lined with tall palm trees, providing shade for the pedestrians. (Sokak yüksek palmiye ağaçlarıyla kaplıydı ve yaya geçitlerine gölge sağlıyordu.)
- The palm leaf fan provided some relief from the heat. (Palm yapraklı fan, sıcaktan biraz rahatlama sağladı.)
- The resort had a beautiful palm garden with different varieties of palm trees. (Tatil köyünde, farklı türlerde palmiye ağaçları olan güzel bir palmiye bahçesi vardı.)
- The palm tree provided a natural habitat for
birds and other animals. (Palmiye ağacı kuşlar ve diğer hayvanlar için doğal bir habitat sağladı.)
17. The resort offered a relaxing massage under the palm-thatched roof. (Tatil köyü palmiye yapraklarından yapılmış çatı altında rahatlatıcı bir masaj sunuyordu.)
- The palm oil industry has been criticized for its negative impact on indigenous communities. (Palm yağı endüstrisi yerli topluluklar üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle eleştirilmiştir.)
- The palm-lined streets of the town were picturesque and full of charm. (Kentin palmiye ağaçlarıyla kaplı sokakları resmedilesi ve büyüleyiciydi.)
- I hung a hammock between two palm trees and relaxed in the shade. (İki palmiye ağacı arasına bir hamak astım ve gölgede dinlendim.)
Hemen Yorum Yaz