Palatial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Palatial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Palatial Nedir?

Palatial, “saray” veya “kraliyet” anlamına gelen bir sıfattır.

  1. The palatial mansion was the envy of the entire neighborhood. (Saray gibi olan malikane, mahallenin imrenilecek yeriydi.)
  2. The ballroom in the hotel was palatial and could accommodate up to 500 people. (Oteldeki balo salonu, 500 kişiye kadar konaklayabilen bir saray gibiydi.)
  3. The president’s palatial residence was located in the heart of the city. (Başkanın saray gibi konutu, şehrin tam merkezinde yer alıyordu.)
  4. The castle was palatial in size, with over 100 rooms. (Kale, 100’den fazla odası olan bir saray gibiydi.)
  5. The palatial estate had a private lake and a tennis court. (Özel bir göl ve tenis kortu olan bir saray gibi olan arazi.)
  6. The palatial banquet hall was decorated with crystal chandeliers and gold trimmings. (Kristal avizeler ve altın süslemelerle dekore edilmiş bir saray gibi olan ziyafet salonu.)
  7. The palatial library housed rare and valuable manuscripts. (Nadir ve değerli el yazmalarını barındıran bir saray gibi olan kütüphane.)
  8. The palatial museum featured exhibits from all over the world. (Dünya genelinden sergilerin yer aldığı bir saray gibi olan müze.)
  9. The palatial yacht was equipped with every luxury imaginable. (Hayal edilebilecek her türlü lüksle donatılmış bir saray gibi olan yat.)
  10. The palatial hotel suite had a panoramic view of the city. (Şehrin panoramik manzarasına sahip bir saray gibi olan otel süiti.)
  11. The palatial ballroom was the perfect setting for the wedding reception. (Düğün resepsiyonu için mükemmel bir ortam olan bir saray gibi olan balo salonu.)
  12. The palatial chateau had a private vineyard and a pool. (Özel bir bağ ve havuzu olan bir

=”color:blue;”>saray gibi olan şato.)
13. The palatial penthouse had a personal elevator and a rooftop terrace. (Kişisel bir asansörü ve çatı terası olan bir saray gibi olan çatı katı.)

  1. The palatial church was adorned with ornate gold decorations. (Süslü altın süslemelerle donatılmış bir saray gibi olan kilise.)
  2. The palatial conference room was equipped with state-of-the-art technology. (En son teknolojiyle donatılmış bir saray gibi olan toplantı salonu.)
  3. The palatial theater had plush velvet seats and a massive screen. (Pamuk gibi yumuşak kadife koltuklar ve devasa bir ekranı olan bir saray gibi olan tiyatro.)
  4. The palatial university campus had sprawling lawns and ornate buildings. (Geniş çim alanları ve süslü binaları olan bir saray gibi olan üniversite kampüsü.)
  5. The palatial restaurant had a Michelin-starred chef and a wine cellar with over 10,000 bottles. (Michelin yıldızlı bir şef ve 10.000’den fazla şişe içeren bir şarap mahzeni olan bir saray gibi olan restoran.)
  6. The palatial spa offered massages, facials, and other luxurious treatments. (Masaj, yüz bakımı ve diğer lüks tedaviler sunan bir saray gibi olan spa.)
  7. The palatial embassy was located in a prestigious part of the city. (Şehrin saygın bir bölgesinde bulunan bir saray gibi olan elçilik.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.