Paint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paint Nedir?

Paint, bilgisayar ortamında kullanılan bir resim düzenleme programıdır. Kullanıcılar, resimleri düzenlemek, boyamak, kesmek, yapıştırmak, yazı eklemek gibi işlemleri yapabilirler.

Örnek Cümleler:

1. I used paint to create a beautiful landscape. (Güzel bir manzara oluşturmak için boya kullandım.)
2. I’m not very good at using paint. (Boya kullanmada çok iyi değilim.)
3. He accidentally spilled paint on the carpet. (Kazara halının üstüne boya döktü.)
4. She spent hours painting a portrait of her grandmother. (Büyükannesinin portresini çizmek için saatler harcadı.)
5. The artist used different colors of paint to create a unique masterpiece. (Sanatçı benzersiz bir şaheser oluşturmak için farklı renklerde boya kullandı.)
6. He painted the walls of his room with a bright yellow color. (Odasının duvarlarını parlak sarı bir renkle boyadı.)
7. I need to buy some paint to touch up the scratches on my car. (Arabamın çiziklerini düzeltmek için bazı boyaya ihtiyacım var.)
8. She applied a fresh coat of paint to the front door. (Ön kapıya taze bir boya tabakası uyguladı.)
9. The children had fun painting pictures with their fingers. (Çocuklar parmaklarıyla resim yaparak eğlendiler.)
10. The paint had a strong odor, so we opened the windows. (Boyanın güçlü bir kokusu vardı, bu yüzden pencereleri açtık.)
11. He used paint to cover up the graffiti on the wall. (Duvar üzerindeki grafitiyi kapatmak için boya kullandı.)
12. She accidentally got paint on her new dress. (Yeni elbisesine kazara boya bulaştırdı.)
13. I prefer to use oil paint because it dries more slowly. (Daha yavaş kuruduğu için yağlı boya kullanmayı tercih ediyorum.)
14. The artist painted a beautiful sunset scene on the canvas. (Sanatçı tuvale güzel bir gün batımı sahnesi çizdi.)
15. The paint brush she used was very old and worn out. (Kullandığı boya fırçası çok eski ve yıpranmıştı.)
    16

16. The paint on the walls was starting to peel and crack. (Duvarlardaki boya kabarmaya ve çatlamaya başlamıştı.)
17. I’m going to paint my room a soft shade of blue. (Odama yumuşak bir mavi tonuyla boyayacağım.)
18. She mixed two different colors of paint to get the perfect shade. (Mükemmel tonu elde etmek için iki farklı renkte boya karıştırdı.)
19. He used a roller to apply the paint to the wall. (Duvara boya uygulamak için bir rulo kullandı.)
20. The painting was so realistic that it looked like a photograph. (Resim o kadar gerçekçiydi ki bir fotoğraf gibi görünüyordu.)