Own İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Own İle İlgili Cümleler
Own, “sahip olmak, kendine ait olmak” anlamlarına gelir.
Örnek Cümleler:
- I own a red car. (Kırmızı bir arabam var.)
- He owns a big house. (Büyük bir evi var.)
- She owns a successful business. (Başarılı bir işi var.)
- We own this restaurant. (Bu restoran bize ait.)
- They own a cute little dog. (Tatlı bir küçük köpekleri var.)
- The company owns several factories. (Şirket birkaç fabrikaya sahip.)
- He owns a vast collection of books. (Geniş bir kitap koleksiyonu var.)
- She owns a beautiful garden. (Güzel bir bahçesi var.)
- They own a luxurious yacht. (Lüks bir yatları var.)
- I own a vintage record player. (Antika bir plak çalarım var.)
- He owns a rare stamp collection. (Nadir bir pul koleksiyonu var.)
- She owns a stunning art collection. (Harika bir sanat koleksiyonu var.)
- We own a spacious apartment. (Geniş bir dairemiz var.)
- They own a charming cottage. (Çekici bir kır evleri var.)
- The company owns a popular brand. (Şirket popüler bir markaya sahip.)
- He owns a successful sports team. (Başarılı bir spor takımı var.)
- She owns a famous restaurant chain. (Ünlü bir restoran zinciri var.)
- They own a profitable real estate company. (Kârlı bir emlak şirketleri var.)
- I own a small but cozy apartment. (Küçük ama rahat bir dairem var.)
- He owns a high-tech computer company. (Yüksek teknolojili bir bilgisayar şirketi var.)
- She owns a unique fashion line. (Benzersiz bir moda markası var.)
- They own a successful tech startup. (Başarılı bir teknoloji girişimleri var.)
- The company owns a large portfolio of patents. (Şirket büyük bir patent portföyüne sahip.)
- He owns a classic motorcycle collection. (Klasik bir motosiklet koleksiyonu var.)
- She owns a beautiful beach house. (Güzel bir plaj evi var.)
- We own a thriving online business. (Canlı bir çevrimiçi işletmemiz var.)
- They own a large ranch in Texas. (Teksas’ta büyük bir çiftlikleri var.)
- He owns a successful software company. (Başarılı bir yazılım şirketi var.)
- She owns a popular fitness brand. (Popüler bir fitness markası var.)
- They own a cozy mountain cabin. (Rahat bir dağ kabinleri var.)
Hemen Yorum Yaz