Overstep İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overstep İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overstep kelimesinin Türkçe anlamı:

Overstep, bir sınırlamayı veya kuralı aşmak, geçmek veya ihlal etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. He overstepped the boundaries of good taste with his crude joke. (O, kaba şakasıyla iyi zevk sınırlarını aştı.)
2. The company overstepped its authority by firing the employee without proper cause. (Şirket, uygun sebep olmadan çalışanı işten çıkartarak yetkisini aştı.)
3. The government cannot overstep the constitution in order to pass new laws. (Hükümet, yeni yasaları geçirmek için anayasayı aşamaz.)
4. It’s important to not overstep the boundaries of professional behavior in the workplace. (İşyerinde profesyonel davranışın sınırlarını aşmamak önemlidir.)
5. The coach warned the players not to overstep the rules during the game. (Antrenör, oyunda kuralları aşmamaları konusunda oyuncuları uyardı.)
6. The police officer overstepped his authority by using excessive force. (Polis memuru, aşırı güç kullanarak yetkisini aştı.)
7. The CEO overstepped his bounds by making decisions without consulting the board. (CEO, yönetim kuruluna danışmadan kararlar alarak sınırlarını aştı.)
8. The reporter was careful not to overstep the boundaries of ethical journalism. (Muhabir, etik gazetecilik sınırlarını aşmamak için dikkatliydi.)
9. The teacher overstepped her authority by punishing a student for a minor infraction. (Öğretmen, küçük bir suç için öğrenciyi cezalandırarak yetkisini aştı.)
10. The landlord overstepped his rights by entering the tenant’s apartment without permission. (Ev sahibi, izin almadan kiracının daireye girmesiyle haklarını aştı.)
11. The athlete was disqualified for overstepping the boundaries during the race. (Sporcu, yarış sırasında sınırları aşarak diskalifiye edildi.)
12. The politician was accused of overstepping his power by manipulating the election. (Politikacı, seçimi manipüle ederek gücünü aşmakla suçlandı.)
13. The company’s marketing campaign overstepped the boundaries of good taste by using offensive language. (Şirketin pazarlama kampanyası, saldırgan dil kullanarak iyi zevk sınırlarını aştı.)
14. The artist was criticized for overstepping cultural boundaries in her work. (Sanatçı, çalışmalarında kültürel sınırları aşması nedeniyle eleştirildi.)
15. The student overstepped the rules by cheating on the exam. (Öğrenci, sınavda kopya çekerek kuralları aştı.)
16. The employee was fired for overstepping company policies. (Çalışan, şirket politikalarını aşarak işten çıkarıldı.)
17. The comedian overstepped

18. The company’s CEO apologized for overstepping the privacy of its customers. (Şirketin CEO’su, müşterilerinin mahremiyetini aşarak özür diledi.)
19. The athlete was warned not to overstep the boundaries of fair play during the game. (Sporcu, oyunda adil oyun sınırlarını aşmaması konusunda uyarıldı.)
20. The journalist was accused of overstepping the limits of freedom of speech with her controversial article. (Gazeteci, tartışmalı makalesiyle ifade özgürlüğü sınırlarını aşmakla suçlandı.)

(Türkçe karşılıklar koyu ve kalın HTML etiketi ile yazılmıştır.)