Overhear İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overhear İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overhear İle İlgili Cümleler:

Anlam: Yanlışlıkla veya izinsizce bir şeyi duymak.

  1. I overheard my boss talking about layoffs. (Patronumun işten çıkarmalar hakkında konuştuğunu kulak misafiri oldum.)
  2. She overheard her neighbors fighting through the thin walls. (Komşularının ince duvarlar arasında kavga ettiğini duydu.)
  3. He didn’t mean to overhear their private conversation. (Özel konuşmalarını dinlemek istemedi.)
  4. Did you overhear anything interesting at the party? (Partide ilginç bir şey duydun mu?)
  5. The spy tried to overhear classified information. (Casus, sınıflandırılmış bilgileri duymaya çalıştı.)
  6. I didn’t mean to overhear your conversation. (Konuşmanızı dinlemek istemedim.)
  7. She accidentally overheard her parents planning a surprise party. (Ailem, sürpriz bir parti planladıklarını kazara duydu.)
  8. He was caught overhearing their conversation. (Konuşmalarını dinlerken yakalandı.)
  9. The teacher was angry when she overheard the students cheating. (Öğrencilerin kopya çekerken duyduğunda öğretmen sinirlendi.)
  10. I accidentally overheard my sister’s phone conversation. (Kazara kız kardeşimin telefon konuşmasını duydum.)
  11. She pretended not to overhear their conversation. (Konuşmalarını duymamış gibi yaptı.)
  12. The eavesdropper was overhearing the conversation from behind the door. (Kapının arkasından konuşmaları dinleyen dinleyici.)
  13. He tried to overhear his boss’s phone conversation. (Patronunun telefon konuşmasını dinlemeye çalıştı.)
  14. She was embarrassed when she overheard her crush talking about her. (Beğendiği kişinin kendisi hakkında konuştuğunu duyunca utanç duydu.)
  15. The journalist was accused of overhearing the private conversation of a public figure. (Gazeteci, bir kamu görevlisinin özel konuşmasını dinlemekle suçlandı.)
  16. He couldn’t help but overhear the gossip
    1. The waiter accidentally overheard the couple’s breakup conversation. (Garson çiftin ayrılık konuşmasını kazara duydu.)

    2. She was surprised when she overheard her coworkers talking about a promotion. (İş arkadaşlarının terfi hakkında konuştuğunu duyunca şaşırdı.)

    3. The children were excited to overhear their parents planning a surprise vacation. (Ebeveynlerinin sürpriz bir tatil planladıklarını duyunca çocuklar heyecanlandı.)

    4. He felt guilty for overhearing his friend’s confession to his therapist. (Arkadaşının terapistine yaptığı itirafları dinlediği için suçluluk hissetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.