Overcrowded İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overcrowded İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Overcrowded” İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı:

Çok kalabalık, aşırı dolu

Örnek Cümleler:

1. The bus was so overcrowded that I couldn’t even find a place to stand.
   (Türkçe: Otobüs o kadar kalabalıktı ki, ayakta duracak yer bile bulamadım.)

2. The city’s schools are overcrowded and underfunded.
   (Türkçe: Şehrin okulları aşırı dolu ve yeterli maddi kaynak sağlanamıyor.)

3. The concert was overcrowded, but the music was great.
   (Türkçe: Konser çok kalabalıktı ama müzik harikaydı.)

4. The restaurant was overcrowded, so we decided to eat somewhere else.
   (Türkçe: Restoran çok kalabalıktı, bu yüzden başka bir yerde yemek yeme kararı aldık.)

5. The city’s prisons are overcrowded and inhumane.
   (Türkçe: Şehrin hapishaneleri aşırı dolu ve insanlık dışı koşullar altında.)

6. The train was so overcrowded that people were standing in the aisles.
   (Türkçe: Tren o kadar kalabalıktı ki, insanlar koridorlarda ayakta duruyorlardı.)

7. The beach was overcrowded, so we went to a quieter one.
   (Türkçe: Plaj çok kalabalıktı, bu yüzden daha sakin birine gittik.)

8. The city’s streets are overcrowded with cars.
   (Türkçe: Şehrin sokakları araçlarla aşırı dolu.)

9. The hospital is overcrowded, and patients are not getting the care they need.
   (Türkçe: Hastane aşırı kalabalık ve hastalar ihtiyaçları olan bakımı alamıyorlar.)

10. The concert venue was overcrowded, and there was no room to dance.
    (Türkçe: Konser mekanı aşırı kalabalıktı ve dans edecek yer yoktu.)

11. The subway is always overcrowded during rush hour.
    (Türkçe: İş çıkışı saatlerinde metro her zaman aşırı kalabalık oluyor.)

12. The movie theater was so overcrowded that we had to sit in the front row.
    (Türkçe: Sinema o kadar kalabalıktı ki, ön sıralara oturmak zorunda kaldık.)

13. The park is overcrowded on weekends, but it’s empty during the week.
    (Türkçe: Park hafta sonları aşırı kalabalık, ancak hafta içi boş.)

14. The concert was overcrowded, but we still had a great time.
    (Türkçe: Konser çok kalabalıktı, ama yine de harika vakit geçirdik.)

15. The store was overcrowded with shoppers looking for holiday gifts.

(Türkçe: Mağaza tatil hediyeleri arayan alışverişçilerle aşırı kalabalıktı.)

16. The city’s public transportation system is overcrowded and inefficient.
    (Türkçe: Şehrin toplu taşıma sistemi aşırı kalabalık ve verimsiz.)

17. The airport was overcrowded with travelers trying to get home for the holidays.
    (Türkçe: Havalimanı, tatiller için eve gitmeye çalışan yolcularla aşırı kalabalıktı.)

18. The museum was overcrowded with tourists, so we couldn’t see all the exhibits.
    (Türkçe: Müze turistlerle aşırı kalabalıktı, bu yüzden tüm sergileri göremedik.)

19. The restaurant was so overcrowded that we had to wait an hour for a table.
    (Türkçe: Restoran o kadar kalabalıktı ki, masaya oturmak için bir saat beklemek zorunda kaldık.)

20. The shopping mall was overcrowded with people taking advantage of the holiday sales.
    (Türkçe: Alışveriş merkezi, tatil indirimlerinden yararlanan insanlarla aşırı kalabalıktı.)