Original İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Original İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Original” kelimesi Türkçe ne anlama gelir?

“Original” kelimesi Türkçe’de “özgün” veya “asıl” anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

1. The original painting was worth millions of dollars.

   (Orijinal tablo milyonlarca dolara değerdi.)

2. I prefer original music to covers.

   (Kapak şarkılara, özgün müziği tercih ederim.)

3. The original recipe called for fresh ingredients.

   (Orijinal tarif taze malzemeler istiyordu.)

4. The director insisted on using the original script.

   (Yönetmen, orijinal senaryoyu kullanmakta ısrar etti.)

5. The original building was destroyed in the fire.

   (Orijinal bina yangında yıkıldı.)

6. The museum has the original manuscript on display.

   (Müze, orijinal el yazması sergiliyor.)

7. The artist’s original vision was quite different from the final product.

   (Sanatçının orijinal vizyonu, son üründen oldukça farklıydı.)

8. The original plan was to launch the product in the fall.

   (Orijinal plan, ürünü sonbaharda piyasaya sürmekti.)

9. The company released an original version and a deluxe version of the game.

   (Şirket, oyunun orijinal ve deluxe sürümünü piyasaya sürdü.)

10. The movie is a faithful adaptation of the original novel.

    (Film, orijinal romanın sadık bir uyarlamasıdır.)

11. I love wearing vintage clothing because it’s so original.

    (Ben, özgün olduğu için vintage kıyafetleri giymeyi seviyorum.)

12. The band played an original song as their encore.

    (Grup, eklerinde özgün bir şarkı çaldı.)

13. The original language of the text was French.

    (Metnin orijinal dili Fransızcadır.)

14. The original design was too complicated, so we simplified it.

    (Orijinal tasarım çok karmaşıktı, bu yüzden basitleştirdik.)

15. The artist signed the original print of the artwork.

    (Sanatçı, eserin orijinal baskısını imzaladı.)

16. The writer’s original manuscript was lost in a fire.

    (Yazarın orijinal el yazması bir yangında kayboldu.)

17. The restaurant’s original location was in a small town.

    (Restoranın orijinal konumu küçük bir kasabada idi.)

18. The designer’s original concept was inspired by nature.

    (Tasarımcının orijinal konsepti doğadan ilham almıştı.)

19. The museum has a collection of original Picasso paintings.

    (Müze, orijinal Picasso tablolarının bir koleksiyonuna sahiptir.)

20. The company’s original founders were childhood friends.

    (Şirketin orijinal kurucuları çocukluk arkadaşlarıydı.)

21. The movie’s original soundtrack was composed by a famous musician.

    (Filmin orijinal film müziği ünlü bir müzisyen tarafından bestelendi.)

22. The original plan for the trip was to visit three countries, but we ended up visiting four.

    (Seyahat için orijinal plan üç ülke ziyaret etmekti, ama sonunda dört ülke gezdik.)

23. The author’s original intention was to write a novel, but she ended up writing a memoir.

    (Yazarın orijinal niyeti bir roman yazmaktı, ama sonunda bir anı yazdı.)