Orchestrate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Orchestrate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Orchestrate (Fiil) – Yönetmek, düzenlemek, organize etmek

1. The event coordinator will orchestrate the wedding ceremony.
   (Etkinlik koordinatörü düğün törenini yönetecek.)
2. The CEO orchestrated a successful marketing campaign.
   (CEO başarılı bir pazarlama kampanyası düzenledi.)
3. The teacher orchestrated the school play.
   (Öğretmen okul oyununu organize etti.)
4. The conductor will orchestrate the symphony.
   (Orkestra şefi senfoniyi yönetecek.)
5. The chef orchestrated the preparation of the dinner.
   (Şef yemeğin hazırlığını düzenledi.)
6. The coach orchestrated the team’s defense strategy.
   (Antrenör takımın savunma stratejisini düzenledi.)
7. The event planner orchestrated a successful fundraiser.
   (Etkinlik planlayıcısı başarılı bir bağış kampanyası düzenledi.)
8. The project manager orchestrated the completion of the project.
   (Proje yöneticisi projenin tamamlanmasını organize etti.)
9. The choreographer orchestrated the dance performance.
   (Koreograf dans performansını yönetti.)
10. The director orchestrated the movie production.
    (Yönetmen film yapımını organize etti.)
11. The composer orchestrated the musical composition.
    (Besteci müzikal kompozisyonu düzenledi.)
12. The coach orchestrated a comeback for the team.
    (Antrenör takımın geri dönüşünü organize etti.)
13. The manager orchestrated the company’s expansion plan.
    (Yönetici şirketin genişleme planını düzenledi.)
14. The designer orchestrated the fashion show.
    (Tasarımcı moda şovunu organize etti.)
15. The event organizer orchestrated a successful conference.
    (Etkinlik organizatörü başarılı bir konferans düzenledi.)
16. The conductor will orchestrate the opera performance.
    (Orkestra şefi opera performansını yönetecek.)
17. The CEO orchestrated a merger between two companies.
    (CEO iki şirket arasında bir birleşme organize etti.)
18. The coach orchestrated a surprise play for the game.
    (Antrenör oyun için sürpriz bir oyun organize etti.)
19. The project manager orchestrated the team’s meeting schedule.
    (Proje yöneticisi takımın toplantı programını düzenledi.)
20. The teacher orchestrated a field trip for the students.
    (Öğretmen öğrenciler için bir gezi organize etti.)

21. The event planner orchestrated a themed party for the client.
    (Etkinlik planlayıcısı müşteri için bir temalı parti organize etti.)
22. The choreographer orchestrated the dance routine for the competition.
    (Koreograf yarışma için dans rutinini düzenledi.)
23. The director orchestrated the actors’ performances in the play.
    (Yönetmen oyuncuların oyun performanslarını yönetti.)
24. The conductor will orchestrate the holiday concert.
    (Orkestra şefi tatil konserini yönetecek.)
25. The coach orchestrated a team-building activity for the employees.
    (Antrenör çalışanlar için takım oluşturma aktivitesi organize etti.)
26. The manager orchestrated the company’s rebranding campaign.
    (Yönetici şirketin yeniden markalaşma kampanyasını düzenledi.)
27. The designer orchestrated a photoshoot for the new clothing line.
    (Tasarımcı yeni kıyafet hattı için bir fotoğraf çekimi organize etti.)
28. The event organizer orchestrated a charity fundraiser for the local community.
    (Etkinlik organizatörü yerel toplum için bir hayırseverlik bağış kampanyası organize etti.)
29. The conductor will orchestrate the musical accompaniment for the ballet performance.
    (Orkestra şefi bale performansı için müzikal eşlik yapacak.)
30. The teacher orchestrated a group project for the students.
    (Öğretmen öğrenciler için bir grup projesi organize etti.)