Oppressor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oppressor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oppressor Nedir?

Oppressor kelimesi, bir kişi, grup veya sistem tarafından aşağılanan, baskı altında tutulan veya zulme uğrayan kişiyi tanımlar.

Örnek cümleler:

  1. The oppressor government has violated the human rights of its citizens. (Zalim hükümet, vatandaşlarının insan haklarını ihlal etti.)
  2. Women have been the oppressor’s targets for centuries. (Kadınlar asırlardır baskıcıların hedefi olmuştur.)
  3. The oppressor’s behavior towards the minority group is unacceptable. (Azınlık gruplara karşı baskıcı davranış kabul edilemez.)
  4. The oppressor used fear to control the people. (Baskıcı insanlar kontrol etmek için korkuyu kullandı.)
  5. The oppressor’s actions caused an uprising among the oppressed. (Baskıcının eylemleri, ezilenler arasında bir ayaklanmaya neden oldu.)
  6. The oppressor’s oppressive policies have caused great suffering for the people. (Baskıcı politikalar, insanlar için büyük acılar yarattı.)
  7. The oppressor’s words were hurtful and insulting to the oppressed. (Baskıcının sözleri, ezilenler için incitici ve aşağılayıcıydı.)
  8. The oppressor’s actions were motivated by greed and a thirst for power. (Baskıcının eylemleri, açgözlülük ve güç hırsıyla motive edildi.)
  9. The oppressor’s regime was overthrown by a popular uprising. (Baskıcının rejimi, halk ayaklanmasıyla devrildi.)
  10. The oppressor’s brutality towards the innocent is unforgivable. (Masum insanlara karşı baskıcının acımasızlığı affedilemez.)
  11. The oppressor’s tactics included intimidation and violence. (Baskıcının taktikleri arasında tehdit ve şiddet vardı.)
  12. The oppressor’s propaganda aimed to brainwash the oppressed into submission. (Baskıcının propaganda amacı, ezilenleri teslim olmaya zorlamaktı.)
  13. The oppressor’s policies were designed to maintain their grip on power. (Baskıcının politikaları, güçlerini korumak için tasarlandı.)
  14. The oppressor’s disregard for human life is appalling. (Baskıcının insan hayatına olan saygısızlığı korkunç.)
  15. The oppressor’s regime was marked by corruption and nepotism. (Baskıcının rejimi, yolsuzluk ve kayırıcılıkla işaretlendi.)
  16. The oppressor’s actions sparked international condemnation. (Baskıcının eylemleri uluslararası kınama doğurdu.)
  17. The oppressor’s rule was characterized by oppression and suppression of dissent. (Baskıcının yönetimi, baskı ve muhaliflerin bastırılmasıyla karakterize edildi.)
  18. The oppressor’s grip on power was weakened by internal divisions. (Baskıcının gücü, iç bölünmelerle zayıflatıldı.)
  19. The
  1. The oppressor’s tyranny came to an end when the people finally rose up against them. (Baskıcının zulmü, insanların sonunda onlara karşı ayaklandığı zaman sona erdi.)
  2. The oppressor’s legacy was one of fear and suffering for those who were under their rule. (Baskıcının mirası, yönetimleri altındaki insanlar için korku ve acı doluydu.)

(Türkçe karşılıklar koyuldu ancak İngilizce cümlelerin altında değil, başında yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.