On Fire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On Fire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On Fire

On fire, Türkçe karşılığıyla “yanmakta olan, ateşli, tutuşmuş” anlamına gelir. İşte on fire kelimesinin örnek cümlelerle kullanımı:

  1. My kitchen is on fire! We need to call the fire department. (Mutfakta yangın var! İtfaiyeyi aramamız gerekiyor.)
  2. The crowd was on fire during the concert. (Konser sırasında kalabalık ateşliydi.)
  3. The new company is on fire with its innovative ideas. (Yeni şirket yenilikçi fikirleriyle ateşli bir şekilde ilerliyor.)
  4. He was on fire during the game, scoring three goals. (Maç sırasında üç gol atan, ateşliydi.)
  5. The city was on fire during the riots. (Ayaklanma sırasında şehir alev alev yanıyordu.)
  6. The building was on fire and everyone had to evacuate. (Bina yanıyordu ve herkes tahliye edilmek zorundaydı.)
  7. The dance floor was on fire with people dancing to the music. (Dans pisti, insanların müziğe dans ederek ateşlendiği bir yerdi.)
  8. The athlete was on fire, breaking the world record. (Sporcu ateşliydi ve dünya rekorunu kırdı.)
  9. The oven was left on and the food caught on fire. (Fırın açık bırakıldı ve yemek tutuştu.)
  10. The sunset sky was on fire with vibrant colors. (Günbatımı gökyüzü canlı renklerle yanıyordu.)
  11. The forest was on fire and firefighters were trying to control it. (Orman yanıyordu ve itfaiyeciler kontrol altına almaya çalışıyordu.)
  12. The singer’s performance was on fire, leaving the audience in awe. (Şarkıcının performansı ateşliydi ve seyirciyi hayran bıraktı.)
  13. The engine of the car was on fire and we had to pull over. (Arabanın motoru yanıyordu ve kenara çekmek zorunda kaldık.)
  14. The fireworks lit up the sky and it looked like it was on fire. (Havai fişekler gökyüzünü aydınlatıyordu ve adeta yanıyormuş gibi görünüyordu.)
  15. The painting was on fire with bright colors and bold strokes. (Tablo canlı renklerle ve cesur vuruşlarla ateşliydi.)
  16. The athlete was on fire, finishing the race in record time. (Sporcu ateşliydi ve yarışı rekor sürede bitirdi.)
  17. The chili was on fire, causing everyone to reach for their water glasses. (Biber baharatı ateşliydi ve herkes su bardaklarına uzandı.)
  18. The volcano was on fire, spewing lava and ash into the air. (Volkan yanıyordu ve lav ve küller havaya fışkırıyordu.)
  19. The singer’s voice was on fire, hitting every note perfectly. (Şarkıcının sesi ateşli
  1. The competition was on fire, with both teams giving their all to win. (Yarışma ateşliydi ve her iki takım da kazanmak için ellerinden geleni yapıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.