Odds İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Odds İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Odds İle İlgili Cümleler

Odds, bir olayın gerçekleşme olasılığının bir ifadesidir. İngilizce’de sıklıkla bahis oyunlarında kullanılır. Aşağıda, odds kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

1. The odds of winning the lottery are very low. (Lotonun kazanma ihtimali çok düşük.)
2. I wouldn’t bet on the horse with such low odds. (Bu kadar düşük ihtimale sahip at üzerine bahis yapmam.)
3. The odds of rain are high, so bring an umbrella. (Yağmur ihtimali yüksek, bu yüzden şemsiye getir.)
4. The odds are in our favor for this project. (Bu projede şansımız yaver gidiyor.)
5. What are the odds of getting a promotion this year? (Bu yıl terfi etme olasılığı nedir?)
6. The odds of success are high if we work hard. (Sıkı çalışırsak başarı ihtimali yüksek.)
7. The odds of finding a parking spot downtown are slim. (Şehir merkezinde park yeri bulma ihtimali düşük.)
8. The odds of surviving a plane crash are very low. (Uçak kazasından sağ kurtulma ihtimali çok düşük.)
9. The odds of winning a gold medal are slim, but not impossible. (Altın madalya kazanma ihtimali düşük ama imkansız değil.)
10. The odds of a successful outcome increase with proper planning. (Doğru planlama ile başarılı sonuç ihtimali artar.)
11. The odds of finding a four-leaf clover are one in a thousand. (Dört yapraklı yonca bulma ihtimali binde bir.)
12. The odds of passing the exam without studying are slim. (Çalışmadan sınavı geçme ihtimali düşük.)
13. The odds of getting struck by lightning are very low. (Yıldırım çarpması ihtimali çok düşük.)
14. The odds of winning the race are in your favor. (Yarışı kazanma ihtimaliniz yüksek.)
15. The odds of finding a job during a recession are low. (Ekonomik kriz döneminde iş bulma

ihtimali düşük.)
16. The odds of getting a good grade increase with regular study. (Düzenli çalışma ile iyi not alma ihtimali artar.)

17. The odds of winning the bet are in my favor. (Bahisi kazanma ihtimalim yüksek.)
18. The odds of getting food poisoning from eating street food are high. (Sokak yemeği yiyerek gıda zehirlenme ihtimali yüksek.)
19. The odds of a successful outcome depend on many factors. (Başarılı bir sonuç ihtimali, birçok faktöre bağlıdır.)
20. The odds of winning the game are fifty-fifty. (Oyunu kazanma ihtimali yüzde elli-ellidir.)