Objection İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Objection İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Objection Nedir?

Objection, bir fikre, duruma veya plana karşı çıkma veya itiraz etme eylemidir. Genellikle hukuk veya mahkeme durumlarında kullanılır, ancak günlük yaşamda da sıklıkla kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Objection! The witness is not qualified to answer that question. (İtiraz! Tanık o soruya cevap vermek için yeterli değil.)
2. I have an objection to the proposed changes. (Önerilen değişikliklere karşı bir itirazım var.)
3. The defendant’s lawyer raised an objection to the prosecutor’s line of questioning. (Sanığın avukatı, savcının sorgulama yöntemine itiraz etti.)
4. Without objection from the other party, we can proceed with the negotiations. (Diğer tarafın itirazı olmadan müzakerelere devam edebiliriz.)
5. The judge overruled the objection and allowed the evidence to be presented. (Hakim, itirazı reddetti ve kanıtın sunulmasına izin verdi.)
6. The meeting was delayed due to an objection raised by one of the attendees. (Katılımcılardan birinin itirazı nedeniyle toplantı gecikti.)
7. I have no objection to your proposal. (Önerinize itirazım yok.)
8. The lawyer’s objection was sustained by the judge, and the evidence was not allowed. (Avukatın itirazı, hakim tarafından kabul edildi ve kanıt izin verilmedi.)
9. The company received several objections to their proposed merger. (Şirket, önerilen birleşmelerine birkaç itiraz aldı.)
10. The opposing team’s coach raised an objection to our player’s behavior. (Rakip takımın antrenörü, oyuncumuzun davranışına itiraz etti.)
11. I need to file an objection to the court’s decision. (Mahkemenin kararına itiraz etmem gerekiyor.)
12. The objection was overruled by the presiding judge. (Hakim, itirazı reddetti.)
13. The speaker ignored the audience member’s objection and continued with their presentation. (Konuşmacı, izleyic

‘ın itirazını görmezden geldi ve sunumuna devam etti.)
14. The lawyer withdrew his objection after the witness clarified their statement. (Tanık ifadesini netleştirdikten sonra avukat itirazını geri çekti.)

15. The committee will review any objections raised during the public hearing. (Komite, halka açık toplantı sırasında ortaya çıkan tüm itirazları inceleyecektir.)
16. The proposal was met with several objections from the board members. (Öneri, yönetim kurulu üyelerinden birkaçı tarafından itirazla karşılandı.)
17. The defense attorney’s objection was overruled by the judge, and the witness was allowed to answer. (Savunma avukatının itirazı, hakim tarafından reddedildi ve tanık cevap verebildi.)
18. The employee raised an objection to their supervisor’s decision, but it was ultimately upheld. (Çalışan, yöneticisinin kararına itiraz etti, ancak sonunda kabul edildi.)
19. The council rejected the objection to the proposed development and approved the plan. (Konsey, önerilen geliştirmeye yapılan itirazı reddetti ve planı onayladı.)
20. The judge sustained the prosecutor’s objection and excluded the evidence from the trial. (Hakim, savcının itirazını kabul etti ve kanıtı duruşmadan çıkardı.)