Oak İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oak İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Oak

Oak, Türkçede meşe ağacı anlamına gelir. Bu ağaç türü, güçlü ve dayanıklı yapıları nedeniyle mobilya yapımı ve inşaat malzemesi olarak sıkça kullanılır. İşte oak kelimesinin İngilizce cümleler içinde kullanımına örnekler:

  1. The old barn was built from sturdy oak beams. (Eski ahır sağlam meşe kirişlerden yapılmıştı.)
  2. The oak tree provided ample shade on hot summer days. (Meşe ağacı, sıcak yaz günlerinde bol miktarda gölgelik sağladı.)
  3. The furniture in the room was made of solid oak. (Odadaki mobilyalar sağlam meşe ağacından yapılmıştı.)
  4. The oak floorboards creaked under our feet. (Meşe zemin tahtaları ayaklarımızın altında gıcırdadı.)
  5. The old man sat under the spreading oak tree, enjoying the cool breeze. (Yaşlı adam genişleyen meşe ağacının altında oturmuş, serin esintinin tadını çıkarıyordu.)
  6. The cabinetmaker carefully carved the intricate design into the oak door. (Mobilyacı karmaşık deseni dikkatlice meşe kapıya oydı.)
  7. The oak barrel gave the wine a rich, oaky flavor. (Meşe fıçı şaraba zengin, meşe tadı verdi.)
  8. The towering oak trees formed a natural canopy over the forest floor. (Yükselen meşe ağaçları, orman tabanının üzerinde doğal bir gölgelik oluşturdu.)
  9. The hunter hid behind an oak tree, waiting for the deer to come closer. (Avcı, geyiği yakınlaşana kadar bir meşe ağacının arkasına saklandı.)
  10. The oak desk in the study was polished to a high shine. (Çalışma odasındaki meşe masa parlak bir şekilde cilalanmıştı.)
  11. The acorns from the oak tree attracted many squirrels to the yard. (Meşe ağacındaki palamutlar, bahçeye birçok sincap çekti.)
  12. The oak-panelled walls of the library gave it a distinguished look. (Kütüphanenin meşe kaplamalı duvarları, ona seçkin bir görünüm kazandırdı.)
  13. The oak staircase creaked as we climbed to the top floor. (Meşe merdiven, en üst kata çıkarken gıcırdadı.)
  14. The ship’s hull was made of sturdy oak planks. (Gemisinin gövdesi sağlam meşe tahtalardan yapılmıştı.)
  15. The ancient oak tree had stood in that spot for over three hundred years. (Eski meşe ağacı, o noktada üç yüz yılı aşkın süredir duruyordu.)
  16. The oak doors of the cathedral were carved with intricate religious scenes. (Katedralin meşe kapıları karmaşık dini sahnelerle o

kuydu.)
17. The oak wood burned slowly, producing a warm and steady heat. (Meşe odunu yavaş yavaş yandı, sıcak ve dengeli bir ısı üretti.)

  1. The old manor house was surrounded by a beautiful oak forest. (Eski malikane güzel bir meşe ormanıyla çevriliydi.)
  2. The park benches were made of solid oak, providing a comfortable place to sit. (Park bankları sağlam meşeden yapılmıştı, oturmak için rahat bir yer sağlıyordu.)
  3. The knight carved his shield from a single piece of oak wood. (Şövalye kalkanını tek bir meşe ağacından oydurdu.)

(Meşe ağacı ile ilgili cümlelerin İngilizce ve Türkçe çevirileri yukarıda verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.