Nude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nude kelimesinin Türkçe Anlamı:


Nude kelimesi çıplak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She posed nude for the art class. (Sanat sınıfı için çıplak poz verdi.)
  2. The painting featured a nude woman. (Tablo çıplak bir kadını konu alıyordu.)
  3. It’s illegal to be nude in public. (Kamusal alanda çıplak olmak yasa dışıdır.)
  4. He accidentally walked into the wrong room and saw his roommate nude. (Yanlışlıkla yanlış odaya girdi ve oda arkadaşını çıplak gördü.)
  5. The nude beach was secluded and peaceful. (Çıplak plajı ıssız ve huzurluydu.)
  6. She felt liberated walking around nude in her own home. (Kendi evinde çıplak dolaşmak özgürleştirici hissettirdi.)
  7. The statue depicted a nude figure. (Heykel çıplak bir figürü tasvir ediyordu.)
  8. She was nervous to pose nude for the first time. (İlk kez çıplak poz vermeye hevesli değildi.)
  9. He painted a beautiful nude portrait of his wife. (Eşi için güzel bir çıplak portre resmi yaptı.)
  10. The movie featured a few scenes with nude actors. (Film birkaç sahnede çıplak oyuncuları barındırıyordu.)
  11. The art exhibit showcased several nude paintings. (Sanat sergisi birkaç çıplak tabloya ev sahipliği yapıyordu.)
  12. She felt judged for her decision to pose nude. (Çıplak poz verme kararı nedeniyle yargılandığını hissetti.)
  13. He admired the nude beauty of the landscape. (Manzaradaki çıplak güzelliği takdir etti.)
  14. The museum had a strict policy against taking photographs of the nude sculptures. (Müze çıplak heykellerin fotoğrafını çekmekle ilgili sıkı bir politikaya sahipti.)
  15. She regretted agreeing to pose nude for the photographer. (Fotoğrafçıya çıplak poz verme konusunda anlaşmaya varmakla pişman oldu.)
  16. The painting of the nude was considered scandalous at the time. (Çıplak tablo o dönemde skandal olarak kabul ediliyordu.)
  17. He was fascinated by the human form and often painted nudes. (İnsan formuna hayran kaldı ve sık sık çıplak resimler yaptı.)
  18. The model was comfortable posing nude in front of the class. (Model, sınıfın önünde çıplak poz vermekten rahattı.)
  19. The magazine featured a spread of tasteful nude photographs. (Dergi lezzetli çıplak fotoğrafların yayınlanmasını sağladı.)
  20. She felt vulnerable and exposed when she posed nude for the photographer. (Fotoğrafçıya çıplak poz verdiğinde savunmasız ve açıkta hissetti.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Sanat sınıfı için çıplak poz verdi.
  2. Tablo çıplak bir kadını konu alıyordu.
  3. Kamusal alanda çıplak olmak yasa dışıdır.
  4. Yanlışlıkla yanlış odaya girdi ve oda arkadaşını çıplak gördü.
  5. Çıplak plajı ıssız ve huzurluydu.
  6. Kendi evinde çıplak dolaşmak özgürleştirici hissettirdi.
  7. Heykel çıplak bir figürü tasvir ediyordu.
  8. İlk kez çıplak poz vermeye hevesli değildi.
  9. Eşi için güzel bir çıplak portre resmi yaptı.
  10. Film birkaç sahnede çıplak oyuncuları barındırıyordu.
  11. Sanat sergisi birkaç çıplak tabloya ev sahipliği yapıyordu.
  12. Çıplak poz verme kararı nedeniyle yargılandığını hissetti.
  13. Manzaradaki çıplak güzelliği takdir etti.
  14. Müze çıplak heykellerin fotoğrafını çekmekle ilgili sıkı bir politikaya sahipti.
  15. Fotoğrafçıya çıplak poz verme konusunda anlaşmaya varmakla pişman oldu.
  16. Çıplak tablo o dönemde skandal olarak kabul ediliyordu.
  17. İnsan formuna hayran kaldı ve sık sık çıplak resimler yaptı.
  18. Model, sınıfın önünde çıplak poz vermekten rahattı.
  19. Dergi lezzetli çıplak fotoğrafların yayınlanmasını sağladı.
  20. Fotoğrafçıya çıplak poz verdiğinde savunmasız ve açıkta hissetti.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.