Notorious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Notorious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Notorious Nedir?

Notorious, kötü şöhretli anlamına gelen bir sıfattır. Bu kelime, kötü bir üne sahip veya kötü amaçlı faaliyetleri olan kişi, grup veya olayları tanımlamak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The notorious criminal was finally caught by the police. (Kötü şöhretli suçlu sonunda polis tarafından yakalandı.)
2. The neighborhood was known for its notorious gang activity. (Mahalle, kötü şöhretli çete faaliyetleriyle tanınıyordu.)
3. The company’s notorious reputation for unethical practices had a negative impact on its sales. (Şirketin etik olmayan uygulamalar için kötü şöhretli bir ünü, satışları olumsuz etkiledi.)
4. The notorious dictator ruled the country with an iron fist. (Kötü şöhretli diktatör, ülkeyi demir yumrukla yönetti.)
5. The notorious hacker was responsible for several high-profile cyber attacks. (Kötü şöhretli hacker, birkaç yüksek profilli siber saldırıdan sorumluydu.)
6. The notorious nightclub was shut down by the police due to illegal activities. (Kötü şöhretli gece kulübü, yasadışı faaliyetler nedeniyle polis tarafından kapatıldı.)
7. The notorious gossip columnist was known for spreading rumors about celebrities. (Kötü şöhretli dedikoducu köşe yazarı, ünlüler hakkında söylentiler yaymakla tanınıyordu.)
8. The notorious cult leader brainwashed his followers into carrying out violent acts. (Kötü şöhretli tarikat lideri, takipçilerini şiddet eylemleri yapmaya zorladı.)
9. The notorious bank robber had eluded the police for years. (Kötü şöhretli banka soyguncusu, yıllar boyunca polisten kaçtı.)
10. The notorious murder case had captivated the public’s attention for months. (Kötü şöhretli cinayet davası, aylar boyunca halkın dikkatini çekti.)
11. The notorious haunted house was rumored to be cursed. (Kötü şöhretli perili ev, lanetli olduğuna dair söylentiler vardı.)
12. The notorious drug lord controlled the city’s illegal drug trade. (Kötü şöhretli uyuşturucu baronu, şehirdeki yasadışı uyuşturucu ticaretini kontrol ediyordu.)
13. The notorious scam artist tricked unsuspecting victims out of their money. (Kötü şöhretli dolandırıcı, habersiz kurbanlardan paralarını aldı.)
14. The notorious politician was embroiled in a scandal involving bribery and corruption. (Kötü şöhretli siyasetçi, rüşvet ve yolsuzluk içeren bir skandala karıştı.)
15. The notorious serial killer had a long history of violence and murder. (Kötü şöhretli seri katil, şiddet ve cinayet geçmi

sine sahipti.)
16. The notorious prison was known for its harsh conditions and overcrowding. (Kötü şöhretli hapishane, sert koşulları ve aşırı kalabalığıyla tanınıyordu.)

17. The notorious industrial accident resulted in numerous casualties. (Kötü şöhretli endüstriyel kaza, birçok can kaybına neden oldu.)
18. The notorious street gang terrorized the local community with their violent activities. (Kötü şöhretli sokak çetesi, şiddetli faaliyetleriyle yerel topluluğu korkuttu.)
19. The notorious con artist posed as a wealthy businessman to scam his victims. (Kötü şöhretli dolandırıcı, kurbanlarını aldatmak için zengin bir iş adamı gibi davrandı.)
20. The notorious wildfire destroyed thousands of acres of forest and wildlife habitats. (Kötü şöhretli orman yangını, binlerce dönüm ormanı ve yaban hayatı yaşam alanını yok etti.)