Nothing But İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nothing But İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nothing But İle İlgili Cümleler

Nothing but Türkçe’de “sadece” veya “başka bir şey değil, sadece” anlamına gelir.

1. Nothing but the truth should be spoken in the court. (Sadece gerçekler mahkemede söylenmeli.)
2. I have nothing but respect for my teachers. (Öğretmenlerime karşı sadece saygı duyuyorum.)
3. He eats nothing but junk food. (O sadece abur cubur yiyor.)
4. Their relationship is nothing but a façade. (Onların ilişkisi sadece bir yüzey görünümüdür.)
5. The company’s profits were nothing but a sham. (Şirketin kazançları sadece bir aldatmacaydı.)
6. She had nothing but kind words to say about him. (Ondan bahsederken sadece nazik sözler söyledi.)
7. This movie is nothing but a waste of time. (Bu film sadece zaman kaybıdır.)
8. He had nothing but his guitar and the clothes on his back. (Sadece gitarı ve sırtındaki kıyafetleri vardı.)
9. Her argument was nothing but hot air. (Onun argümanı sadece boş laftan ibaretti.)
10. He had nothing but good things to say about his boss. (Patronu hakkında söyleyeceği sadece iyi şeyleri vardı.)
11. This book is nothing but a collection of clichés. (Bu kitap sadece klişelerin bir derlemesidir.)
12. Their plan was nothing but a pipe dream. (Onların planı sadece bir hayaldi.)
13. He is nothing but a troublemaker. (O sadece sorun çıkaran biri.)
14. The meal was nothing but a disaster. (Yemek sadece bir felaketti.)
15. The house was nothing but a pile of rubble. (Ev sadece bir enkaz yığınıydı.)
16. This job is nothing but a dead end. (Bu iş sadece bir çıkmaz sokaktır.)
17. She had nothing but love for her children. (Çocuklarına karşı sadece sevgisi vardı.)
18. His speech was nothing but a series of platitudes. (Onun konuşması sadece bir

    klişeler dizisinden ibaretti.)

19. The concert was nothing but amazing. (Konser sadece harikaydı.)
20. He is nothing but a liar. (O sadece bir yalancıdır.)